Olması Gereken Kavramı, Her Zaman İçin Yapılması Uygun Olan, Doğru Olan Davranışları Sergilemektir. Örneğin, derste iseniz veya bir kütüphanede iseniz sessiz olmanız gerekir. Dersi dinlemeniz gerekir, kütüphanede de sessiz çalışmanız gerekir. Ancak o anda özünüz eğlenmek isteyebilir, çıkıp gitmek isteyebilir. İşte burada karşımıza insanın özü ile olması gereken arasındaki büyük çatışma kavramı çıkar.

Evet, insanın özü ile olması gereken her alanda birbiri ile çatışma halindedir. İşin en kötü yanı ise, olması gereken kavramı bir maske olarak kullanılırken, insanın özü her zaman için ilkel ve vahşidir. İnsanın özü dediğimizde anlayabileceğimiz şey ise kabaca üremek ve hayatta kalmaktır. Üreme ve hayatta kalma, karşılanabildikten sonra veya sadece hayatta kalmayı karşılayabildikten sonra zevk almak, eğlenmek, yiyip içmek, aslında insanın özü bunlardan ibarettir genel olarak. Yani çok sığ, basit ve ilkeldir insanın özü. 

İşte tüm bu ilkelliği, sığlığı ve basitliği kapatmak için olması gerekenler uygulanır bir maske olarak. Ama özü asla değişmez insanın. Ve olması gerekenlerle insanın özü sürekli olarak bir çatışma halindedir. Ancak ortada rezil olacak veya görülecek bir durum kalmadığında insan özünü çıkarır ve olması gerekeni her zaman için bir kenara bırakır. Veya gücü yettiğinde de olması gerekeni bir kenara bırakıp özüne dönebilir aslında. Çünkü ondan hesap soracak kimse de kalmamıştır. Çünkü en güçlü odur.