Kendinizi yorgun hissettiğiniz ya da bitkin hissettiğiniz pek çok anı gözünüzün önüne getirin veya hayal etmeye çalışın. Ve bu yorgunluk hissi yüzünden caydığınız, vazgeçtiğiniz, uğraşmadığınız şeyleri bir düşünün. Sizce o an gerçekten yorgun olduğunuz için mi bunları bıraktınız yoksa sadece canınızın sıkıldığından, uğraşmak istemediğinizden, gereksiz bulduğunuzdan dolayı bir şeyi, ortaya çıkan yalancı bir yorgunluktan dolayı mı yaptığınız şeyi yapmaktan vazgeçtiniz?
Burada önemli olan şey kıyaslama yapmaktır. Bir düşünün, hiç saatlerce yaptığınız, uğraşabildiğiniz ve yorulmadığınız bir şeyler var mı bu hayatta? Ben size söyleyeyim, tabii ki de var. Örneğin, bir kadın saatlerini dış görünüşüne harcayabilir. Bir erkek saatlerini vücudunu geliştirmeye harcayabilir.
Dolayısıyla bir insan saatlerini gerekli gördüğü, hatta gerekli gördüğünden de ziyade canını sıkmayan, kendisini eğlendiren şeyleri harcayabilirken, kendisini eğlendirmeyen ama hayatı için gerekli olan şeyleri saatlerini değil, dakikalarını bile zor harcıyor. Burada da önemli olan nokta eğlence ve insan eğlenmediği bir şey yaparken yalancı bir yorgunluk onun üzerine çökebiliyor. Ama aslında o insan orada yorgun değil. Sadece eğlenmiyor, hepsi bu. Bunun ayırdığını iyi yapmak lazım.
Yorumlar
Doğru.
Yorgunluk da korku gibi üzerine gittikçe azalır
İlginç bir bakış açısı
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız