Hayatımızda inandığımız ve güvendiğimiz kavramların ve insanların varlığı bizlere manevi güç verebilir. Ancak hayat bazen bizleri inandığımız ve güvendiğimiz kavram ve insanların ne kadar güvenilir olduğuyla sınar.

Belki yeni olan kavramları ve insanları güvenilmez bulursak hayatımızdan çıkarmamız daha kolay olur ama yıllardır hayatımızda olan kavram ve insanları hayatımızdan söküp atabilir miyiz? Yoksa hayatımıza yalanlarla mı devam ederiz?

Aslında bu sorunun cevabı sınanan kişinin durumuyla ilgili bir şeydir. Bir insan manevi gücünün temellerine başka insanları koymuşsa yalan olduğunu anladığı insan ve kavramları hayatından çıkardığı zaman son derece büyük ruhsal çöküntülerle yüzleşecektir. Ama bir insan kendi manevi gücünü yine kendisinden alıyorsa o zaman istemediği insan ve kavramları hayatından çıkarırken o kadar da zorlanmayacaktır.

Bazen kavram ve insanların yalan olduğunu anlamak bile ruhsal çöküntü için yeterli olabilir. Bir insanın durumu ne olursa olsun cesareti ve iradesi kadar gerçeklerle yüzleşip yanıldığı noktaları hayatından çıkartabilir. Cesaret ve irade bir insanın hayatını nasıl yaşayacağını belirler. Cesaret ve irade sahibi insanlar yıllardır inandığı yanlış insan ve kavramları hayatından çıkarabilir. Yılların yanılgısını çözmek cesaret ve irade gerektirir.