Milli Saraylar resim koleksiyonu içinde başta Fransız, İtalyan, İngiliz olmak üzere Avrupa'nın her milletinden, devrin en ünlü ressamlarının tabloları bulunuyor. Ama bu sanatçıların içinde biri var ki, en çok onun imzasına rastlanıyor: Ayvazovski...
19.yüzyılda Dolmabahçe Sarayının duvarlarını neredeyse tek başına süsleyen, Osmanlı kökenli bir Ermeni olan Ayvazovski, üç padişaha, Abdülmecid'e, Abdülaziz'e ve Abdülhamid'e sanat aşkı aşılamıştı. 1817 yılında Kırım'a bağlı Feodosia kasabasında doğdu. Burası Rum, Türk, Ermeni, Tatar ve İtalyanlar'ın kozmopolit etkileşim içinde yaşadıkları küçük bir kentti. Müzik ve resim sanatına olan yeteneği küçük yaşta fark edildi. Çar I. Nikola'ya sunulan resim çalışmalarının beğenilmesi üzerine, 16 yaşında Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi'ne kabul edildi. İki yıl sonra, henüz 18 yaşındayken "Açık Denizde Hava" adlı yapıtıyla aldığı madalya, sanat yaşamının ilk ödülü oldu.
Ayvazovski, o sıralar düşünce ve edebiyat dünyasında iktidar olan Puşkin, Gogol, Glinka gibi isimlerden etkilenmiş, romantik tarzı benimsemişti. 1836'da akademiden mezun olduktan sonra, kendisine tema olarak Baltık Deniz Filosu'nu seçti, "hamasi bahriye" resimleriyle bir anda popüler oldu. 1940 yılında çağdaşı sanatçılarla yakınlaşmasını sağlamak amacıyla yurtdışına gönderildi. Sanatçı, 4 yıl devam eden ve İtalya, Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ile Malta'yı da kapsayan bu uzun gezi sırasında, Roma, Venedik, Paris, Amsterdam gibi önemli sanat merkezlerinde açtığı sergilerle büyük ilgi toplamıştı. Özelikle de İtalya'da... Papa XVI. Gregorius, Vatikan koleksiyonu için onun "Kaos" adlı eserini satın aldı. 1844'te ülkesine dönüşünde, Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi'ne öğretim üyesi seçildi ve Rus donanmasının "resmi ressamlığına" atandı. Aynı yıl deniz kuvvetleri üniformasını giyme hakkını kazandı. İstanbul'a ilk kez, 1845 Haziranında Batı Anadolu ve Ege adalarını gezmek için gelen Ayvazovski, bu gezide Rus imparatorunun oğlu Grandük Konstantin'e refakat ediyordu ve heyetle birlikte Beylerbeyi Sarayı'na davet edilerek padişah tarafından kabul edildi. Bu geziden bir yıl sonra profesörlüğe terfi etti.
1857 yılında, sonradan başpiskoposluğa yükselen kardeşi rahip Kapriel Ayvazovski ile birlikte Paris dönüşünde yaptı. Fransa'ya "Legion d'Honneur" nişanını almaya gitmişti. İkinci İstanbul ziyareti 13 gün sürdü. 1869 yılında Süveyş Kanalı'nın açılışı nedeniyle Mısır'a davet edilen Ayvazovski, Mısır'da yaptığı "Süveyş Kanalı" resmi ile yapıyı görüntüleyen ilk ressam unvanını kazandı. 1874 Ekim’inde Sultanın davetlisi olarak geldi. Bu gelişinde Mimarbaşı Sarkis Balyan'ın Kuruçeşme'deki adacık üzerinde bulunan ikametgahında bir ay misafir oldu. Sultan Abdülazizin Dolmabahçe Sarayı için sipariş ettiği tabloları burada hazırladı. Bu vesile ile "Osmani Nişan'la taltif edildi. 1876'da Floransa Sanat Akademisi üyeliğine getirildi.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız