Kasım 23, 2024

Ayvazovski

Milli Saraylar resim koleksiyonu içinde başta Fransız, İtalyan, İngiliz olmak üzere Avrupa'nın her milletinden, devrin en ünlü ressamlarının tabloları bulunuyor. Ama bu sanatçıların içinde biri var ki, en çok onun imzasına rastlanıyor: Ayvazovski...

Ayvazovski

19.yüzyılda Dolmabahçe Sarayının duvarlarını neredeyse tek başına süsleyen, Osmanlı kökenli bir Ermeni olan Ayvazovski, üç padişaha, Abdülmecid'e, Abdülaziz'e ve Abdülhamid'e sanat aşkı aşılamıştı. 1817 yılın­da Kırım'a bağlı Feodosia kasaba­sında doğdu. Burası Rum, Türk, Er­meni, Tatar ve İtalyanlar'ın kozmopolit etkileşim içinde yaşadıkları küçük bir kentti. Müzik ve resim sanatına olan yeteneği küçük yaşta fark edildi. Çar I. Nikola'ya sunulan resim çalışmalarının beğenilmesi üzerine, 16 yaşında Petersburg Gü­zel Sanatlar Akademisi'ne kabul edildi. İki yıl sonra, henüz 18 yaşın­dayken "Açık Denizde Hava" adlı yapıtıyla aldığı madalya, sanat yaşa­mının ilk ödülü oldu.

Ayvazovski

Ayvazovski, o sıralar düşünce ve edebiyat dünyasında iktidar olan Puşkin, Gogol, Glinka gibi isimler­den etkilenmiş, romantik tarzı be­nimsemişti. 1836'da akademiden mezun olduktan sonra, kendisine te­ma olarak Baltık Deniz Filosu'nu seçti, "hamasi bahriye" resimleriyle bir anda popüler oldu. 1940 yılında çağdaşı sanatçılarla yakınlaşmasını sağlamak amacıyla yurtdışına gön­derildi. Sanatçı, 4 yıl devam eden ve İtal­ya, Portekiz, İspanya, Fransa, İngil­tere, Hollanda ile Malta'yı da kapsa­yan bu uzun gezi sırasında, Roma, Venedik, Paris, Amsterdam gibi önemli sanat merkezlerinde açtığı sergilerle büyük ilgi toplamıştı. Öze­likle de İtalya'da... Papa XVI. Gre­gorius, Vatikan koleksiyonu için onun "Kaos" adlı eserini satın aldı. 1844'te ülkesine dönüşünde, Peters­burg Güzel Sanatlar Akademisi'ne öğretim üyesi seçildi ve Rus donan­masının "resmi ressamlığına" atandı. Aynı yıl deniz kuvvetleri üniforma­sını giyme hakkını kazandı. İstanbul'a ilk kez, 1845 Hazi­ranında Batı Anadolu ve Ege adala­rını gezmek için gelen Ayvazovski, bu gezide Rus imparatorunun oğlu Grandük Konstantin'e refakat edi­yordu ve heyetle birlikte Beylerbeyi Sarayı'na davet edilerek padişah ta­rafından kabul edildi. Bu geziden bir yıl sonra profesörlüğe terfi etti.

Ayvazovski

1857 yılında, sonradan baş­piskoposluğa yükselen kardeşi rahip Kapriel Ayvazovski ile birlikte Pa­ris dönüşünde yaptı. Fransa'ya "Le­gion d'Honneur" nişanını almaya gitmişti. İkinci İstanbul ziyareti 13 gün sürdü. 1869 yılında Süveyş Kanalı'nın açılışı nedeniyle Mısır'a davet edilen Ayvazovski, Mısır'da yaptığı "Sü­veyş Kanalı" resmi ile yapıyı görün­tüleyen ilk ressam unvanını kazandı. 1874 Eki­m’inde Sultanın davetlisi olarak gel­di. Bu gelişinde Mimarbaşı Sarkis Balyan'ın Kuruçeşme'deki adacık üzerinde bulu­nan ikametgahında bir ay misafir ol­du. Sultan Abdülazizin Dolmabahçe Sarayı için sipariş ettiği tabloları bu­rada hazırladı. Bu vesile ile "Osmani Nişan'la taltif edildi. 1876'da Flo­ransa Sanat Akademisi üyeliğine ge­tirildi.  

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Nuh Tufanına Farklı Bakış Açıları

Nuh Tufanına Farklı Bakış Açıları

İbreti Alem

İbreti Alem

Engizisyon Cezaları

Engizisyon Cezaları

Roma İmparatorluğu’nda İdam

Roma İmparatorluğu’nda İdam

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

İlkel Güç

probiyotik

Nuh Tufanına Farklı Bakış Açıları

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun