Mart 10, 2025

İvan Ayvazovski (VI)

Avrupa hükümdarlarına ve el­çiliklere Osmanlı hükümdarlarının resimlerinin gönderilmesine de bu padişah devrinde başlan­mıştı. Ancak, memleket içinde "suret" hâlâ haramdı ve resim sa­natına kötü gözle bakılıyordu. Sa­rayın resme ilgisi padişahın kişili­ğinden kaynaklanıyordu. Bundan cesaret alan sanatçılar, yobazları ürkütmeden resim yapmaya de­vam ettiler. 19. yüzyılın ikinci ya­rısında resme karşı gösterilen bu ani ilgi sonucu mimaride de resimli süslemeler başlamıştı. Edirne'de Meriç üstüne kurulan köprü­de, Muğla'da Kurşunlu Cami'de, Denizli Tavas'taki Ha­mamönü Cami'nde, Sandıklı'daki Ulu Camii'de ve Anadolu ve Ru­meli'deki birçok konakta, Ku­ran'ın açık yasaklamasına rağ­men resimler yapıldı. Gerçi bun­lar genellikle Kabe, saray, cami ya da meyve, çiçek desenleriydi, ama sonuçta perspektifi olan bo­yutlu resimlerdi.

İvan Ayvazovski (VI)

Abdülaziz döneminde resimle birlikte tiyatro sanatında kıpırda­mış başlamıştı. Devrin tiyatrola­rında artık dekora yer veriliyordu. Dekorlar muşamba üzerine yapıl­mış resimlerdi. Oyunun konusu­na göre dekor değişirdi. Sah­neye asılan re­simler çoğun­lukla manzara, sokak, bina gö­rüntüleriydi. Sarayın ve soyluların dışında müşterisi olmayan ressamlar için ti­yatrolara dekor yapmak bir ge­çim kapısı hali­ne gelmişti.

İvan Ayvazovski (VI)

Abdülaziz döneminde resimle birlikte tiyatro sanatında kıpırda­mış başlamıştı. Devrin tiyatrola­rında artık dekora yer veriliyordu. Dekorlar muşamba üzerine yapıl­mış resimlerdi. Oyunun konusu­na göre dekor değişirdi. Sah­neye asılan re­simler çoğun­lukla manzara, sokak, bina gö­rüntüleriydi. Sarayın ve soyluların dışında müşterisi olmayan ressamlar için ti­yatrolara dekor yapmak bir ge­çim kapısı hali­ne gelmişti.

İvan Ayvazovski (VI)

Abdülaziz, III. Napolyon devrinde Fran­sa'ya gitmiş ve bu sırada gez­diği saraylar­da, Louvre Mü­zesi'nde hay­ranlıkla izlediği eserlere sahip olmak istemişti. Resimle yakından ilgili, kendi çapında ressamdı; daha çok kur­şun kalemle deniz, gemi, ağaç resimleri çizerdi. Bazen de res­samlara yaptırmak istediği res­min krokilerini karalardı. Bugün Polonya'ya kaçırılmış olan 68 adet deseni Varşova Milli Müze­si'ndedir. Heykelini yaptıran ilk ve son padişah da odur, C.F. Ful­ler adlı bir heykeltraşa 1871 yılın­da at üstünde bronz bir heykelini yaptırmış, Beylerbeyi Sarayı'na koydurmuştu. Sanatsever padi­şah, oğlu Halife Abdülmecid'in de ressam olmasına öncülük et­mişti. Ünlü ressam Şeker Ahmed Paşa'nın yetişmesine katkıda bu­lunmuş, onu Avrupa'ya gönder­miş, sonra da yaveri yapmıştı.

İvan Ayvazovski (VI)

O güne kadar yalnız batıda ör­nekleri görülen fuar, sergi gibi etkinlikler de bu padişah döne­minde düzenlenmeye başladı. 1863'te İstanbul'da düzenlenen "Sergi-i Osmani"de güzel sanat­lara da yer verilmişti. 1873'te Vi­yana'da düzenlenen uluslarası sergide bir Osmanlı pavyonu açılmıştı. Bu sergide yeni kuru­lan Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinden seç­meler sergilenmişti. Gerçek an­lamda ilk resim sergisi 1873'te açıldı. Şeker Ahmed Paşa'nın dü­zenlediği, yerli-yabancı sanatçı­ların katıldığı sergiyi devrin ünlü bürokratları da ziyaret etmişti ki, bu bir devrimdi. Çünkü bu, resim sanatının resmen tanınması an­lamına geliyordu. Yine Şeker Ah­med Paşa'nın gayretleriyle ikinci resim sergisi 1875'te açıldı.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

HASANKEYF VE MUSA

HASANKEYF VE MUSA

MERVANİLERİN HASANKEYF OYUNU

MERVANİLERİN HASANKEYF OYUNU

BİZANS - İRAN ÇEKİŞMESİNDE HASANKEYF

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Toplum Parçası

probiyotik

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun