Ekim 05, 2024

İvan Ayvazovski (VI)

Avrupa hükümdarlarına ve el­çiliklere Osmanlı hükümdarlarının resimlerinin gönderilmesine de bu padişah devrinde başlan­mıştı. Ancak, memleket içinde "suret" hâlâ haramdı ve resim sa­natına kötü gözle bakılıyordu. Sa­rayın resme ilgisi padişahın kişili­ğinden kaynaklanıyordu. Bundan cesaret alan sanatçılar, yobazları ürkütmeden resim yapmaya de­vam ettiler. 19. yüzyılın ikinci ya­rısında resme karşı gösterilen bu ani ilgi sonucu mimaride de resimli süslemeler başlamıştı. Edirne'de Meriç üstüne kurulan köprü­de, Muğla'da Kurşunlu Cami'de, Denizli Tavas'taki Ha­mamönü Cami'nde, Sandıklı'daki Ulu Camii'de ve Anadolu ve Ru­meli'deki birçok konakta, Ku­ran'ın açık yasaklamasına rağ­men resimler yapıldı. Gerçi bun­lar genellikle Kabe, saray, cami ya da meyve, çiçek desenleriydi, ama sonuçta perspektifi olan bo­yutlu resimlerdi.

İvan Ayvazovski (VI)

Abdülaziz döneminde resimle birlikte tiyatro sanatında kıpırda­mış başlamıştı. Devrin tiyatrola­rında artık dekora yer veriliyordu. Dekorlar muşamba üzerine yapıl­mış resimlerdi. Oyunun konusu­na göre dekor değişirdi. Sah­neye asılan re­simler çoğun­lukla manzara, sokak, bina gö­rüntüleriydi. Sarayın ve soyluların dışında müşterisi olmayan ressamlar için ti­yatrolara dekor yapmak bir ge­çim kapısı hali­ne gelmişti.

İvan Ayvazovski (VI)

Abdülaziz döneminde resimle birlikte tiyatro sanatında kıpırda­mış başlamıştı. Devrin tiyatrola­rında artık dekora yer veriliyordu. Dekorlar muşamba üzerine yapıl­mış resimlerdi. Oyunun konusu­na göre dekor değişirdi. Sah­neye asılan re­simler çoğun­lukla manzara, sokak, bina gö­rüntüleriydi. Sarayın ve soyluların dışında müşterisi olmayan ressamlar için ti­yatrolara dekor yapmak bir ge­çim kapısı hali­ne gelmişti.

İvan Ayvazovski (VI)

Abdülaziz, III. Napolyon devrinde Fran­sa'ya gitmiş ve bu sırada gez­diği saraylar­da, Louvre Mü­zesi'nde hay­ranlıkla izlediği eserlere sahip olmak istemişti. Resimle yakından ilgili, kendi çapında ressamdı; daha çok kur­şun kalemle deniz, gemi, ağaç resimleri çizerdi. Bazen de res­samlara yaptırmak istediği res­min krokilerini karalardı. Bugün Polonya'ya kaçırılmış olan 68 adet deseni Varşova Milli Müze­si'ndedir. Heykelini yaptıran ilk ve son padişah da odur, C.F. Ful­ler adlı bir heykeltraşa 1871 yılın­da at üstünde bronz bir heykelini yaptırmış, Beylerbeyi Sarayı'na koydurmuştu. Sanatsever padi­şah, oğlu Halife Abdülmecid'in de ressam olmasına öncülük et­mişti. Ünlü ressam Şeker Ahmed Paşa'nın yetişmesine katkıda bu­lunmuş, onu Avrupa'ya gönder­miş, sonra da yaveri yapmıştı.

İvan Ayvazovski (VI)

O güne kadar yalnız batıda ör­nekleri görülen fuar, sergi gibi etkinlikler de bu padişah döne­minde düzenlenmeye başladı. 1863'te İstanbul'da düzenlenen "Sergi-i Osmani"de güzel sanat­lara da yer verilmişti. 1873'te Vi­yana'da düzenlenen uluslarası sergide bir Osmanlı pavyonu açılmıştı. Bu sergide yeni kuru­lan Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinden seç­meler sergilenmişti. Gerçek an­lamda ilk resim sergisi 1873'te açıldı. Şeker Ahmed Paşa'nın dü­zenlediği, yerli-yabancı sanatçı­ların katıldığı sergiyi devrin ünlü bürokratları da ziyaret etmişti ki, bu bir devrimdi. Çünkü bu, resim sanatının resmen tanınması an­lamına geliyordu. Yine Şeker Ah­med Paşa'nın gayretleriyle ikinci resim sergisi 1875'te açıldı.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Elmaslar

Elmaslar

Poseidon ve Mitolojisi

Poseidon ve Mitolojisi

Poseidon ve Poseidon’un Efsanesi

Poseidon ve Poseidon’un Efsanesi

Poseidon

Poseidon

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Çelişkiler

probiyotik

Elmaslar

bubble30
Nielawore

15 AYRI GÖRÜNTÜDEN OLUŞAN MOZAİK

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun