Mart 10, 2025

Pop Müzikte İlk Şampiyonluğumuz

Yıl 1964. Pop mü­zik dünyamızın ikinci döneminin başladığı günler ve müzisyenleri­mizde tatlı bir heyecan var... Türkiye Müzisyenler Sendika­sı, Balkan ülkelerinin yer ala­cağı 'Balkan Melodileri Mü­zik Festivali'ne katılma kararı alır. Dönemin sendika başka­nı Muammer Yeşil aynı za­manda organizasyonun tümü­nü de üstlenir. İlk adım, or­kestra kurma işidir. Öyle bir orkestra ki neredeyse adı da 'Milli Orkestra' olabilecek!

Pop Müzikte İlk Şampiyonluğumuz

Konser tarihleri 2 ve 3 Ey­lül 1964. Bu tarihlerde yurt içinde veya yurt dışında çalış­maları olmayan müzisyenleri bir araya toplamak gerekiyor. Bu­gün birçoğunu iyi tanıyabile­ceğimiz, bazılarını ise rahmet­le anacağımız orkestra üyeleri ve solistler şöyle oluştu: Solistler; Erol Büyükburç, Tanju Okan, Tülay German... Çalanlar; Selim Özer (piya­no), Yurdaer Doğulu (gitar), Erol Erginer (tenor sax ve flüt), Alper Feyman (kontr­bas), Vasfi Uçaroğlu (bateri)... Aranjörler: Doruk Onatkut ve Şerif Yüzbaşıoğlu.

Pop Müzikte İlk Şampiyonluğumuz

Balkan ülkelerinin en ünlü pop müzik, daha doğrusu, o dönemin deyimiyle, 'hafif mü­zik' orkestralarının, kendi ül­kelerinin folklor müziğinden derlenmiş eserlerle festivale katılacak olmaları, olayı bir yarışma ve hatta bir 'milli kar­şılaşma' şekline getirmiş bulu­nuyordu. Yarışmaya Türkiye'nin yanı sıra, dört Balkan ülkesi daha katılmaktaydı. Bu ülke­ler, ev sahibi Yugoslavya'nın dışında; Bulgaristan, Yunanis­tan ve Romanya idi.

Pop Müzikte İlk Şampiyonluğumuz

O tarihe kadar, yurt dışın­da düzenlenen bu tür bir yarışmaya hiçbir orkestramızın katılmamış olması, bu yarış­mayı hem daha heyecanlı hem de iddialı bir hale getirmek­teydi.  Türkiye'nin en iyilerinden bir orkestra kurulmuş ve so­listlerle birlikte, 29 Ağustos'ta trenle Yugoslavya'ya doğru yola çıkılmıştı. Yarışma Belg­rad'ın ünlü 'Taş Meydan'ında yapılacaktı. 'Taş Meydan' adını Osmanlı döneminde al­mış bir meydandı ve burada, 8 bin kişilik bir açık hava tiyat­rosu da bulunuyordu.

Pop Müzikte İlk Şampiyonluğumuz

Bizim orkestramızın tek riski, 'karma' bir orkestra niteliğinde olmasıydı. Üyelerinin değişik orkestralardan gelmeleri ve zaman darlığı içinde, sık sık bir araya gelip yeteri kadar prova yapmamış olmaları, gerçekten bir deza­vantajdı. Fakat orkestramız­daki elemanların, ülkenin en iyi müzisyenleri ve enstrüman­larına hâkim sanatçılar olma­ları, bu olumsuzluğu ortadan kaldırabilecekti. Ayrıca arala­rındaki arkadaşlık ilişkileri ve hızla oluşan dayanışma ruhu, tayin edici olacaktı. Gezi, gayet güzel başla­mıştı. Erol Büyükburç, Tanju Okan ve Tülay German'ın okuyacağı şarkılar özenle se­çilmişti.

Yorumlar

  • Hiç bilmiyordum, öğrenmiş oldum

  • İlk kez okudum böyle bir olayı

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

HASANKEYF VE MUSA

HASANKEYF VE MUSA

MERVANİLERİN HASANKEYF OYUNU

MERVANİLERİN HASANKEYF OYUNU

BİZANS - İRAN ÇEKİŞMESİNDE HASANKEYF

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Toplum Parçası

probiyotik

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun