Mart 10, 2025

Türk Notasıyla Kıraat-ı Musiki (III)

Osman Dede Sistemi:

1730'larda ölen Mevlevi şeyhi, ney'in tarih boyunca gelmiş-geçmiş en büyük ismi ve besteci Osman De­de tarafından icat edilir... Osman De­de, 70 kadar saz eserini kendi buluşu olan bu notayla yazarak bir "risale" haline getirir ve bu elyazması risale, dünya üzerinde tek nüshadır. Ama hiç aramamanız gerekir, zira 1980'le­rin sonunda, Londra'daki bir açık ar­tırmada, onbinlerce sterlin karşılığın­da, batılı bir koleksiyoncunun kitap­lığına gitmiştir.

Türk Notasıyla Kıraat-ı Musiki (III)

Batı nota sistemini ilk kez kullandı ALBERTO BOBOWSKY (Ali Ufki):

Aynı dönemde bir Polonyalı, Batı nota sistemini Türkiye'de ilk kez kul­lanan kişi olarak tarihlere geçer. Al­berto Bobowsky adını taşıyan bu Po­lonyalı, Müslüman edilip İstanbul'a getirilmiş, sarayda tercümanlıkta kullanılmış ve ismi Ali Ufki'ye çev­rilmiştir. Boyu kadar kitap yazmıştır ve bunlardan biri "Mecmua-i Saz-ı Söz" adını taşımaktadır. Zamanında çalınan saz ve söz mü­ziklerinin yüzlercesini kaydeder bu kitaba... Müsveddeleri bugün Pa­ris'teki Fransız Ulusal Kitaplığı Bibliotheque National'de; son şekli de Londra'da, British Museum'da sakla­nan bu elyazması, günümüz notasına tercüme edileceği günü beklemekte­dir.

Türk Notasıyla Kıraat-ı Musiki (III)

Romanya'dan bir prens: DİMİTRİE CANTEMİR

Popescu-Judetz'in kopyasını edine­bilmek uğruna tercüme bürolarında aylarca dirsek çürüttüğü Dimitrie Cantemir'in elyazması kitabı İstanbul Üniversitesinin Türkiyat Enstitüsü Kitaplığında saklanıyor ve bu da dünyada tek nüsha. Kantemiroğlu, önce sayfalar dolu­su bir teori bölümü yazar kitabına. Ses sistemini, makamları, usulleri anlatır, sonra kendi icadı olan sis­temle 300'den fazla saz eserinin no­tasını verir. Onun yazmadığı eserleri, aynı yüzyılda bir başka Mevlevi müzis­yen, Mustafa Kevserî Dede notaya alır. Diğer elyazmalarında olduğu gibi Kevseri'nin mecmuası da tek nüshadır ve bugün bir özel koleksiyonda, gün ışığına çıkartılacağı günü beklemektedir.

Türk Notasıyla Kıraat-ı Musiki (III)

Bir başka şeyh: NASIR ABDÜLBAKİ DEDE

Sırada bir başka Mevlevi Şeyhi, Nasır Abdül­baki Dede vardır. Dünyadan 1821'de ayrılan Abdülbaki Dede, ön­ce musikinin tekniğini anlattığı bir kitap yazar, adını "Tedkik ve Tah­kik" koyar, sonra "Tahririye" diye bir bölüm ekler sonuna... Tahriri­ye'de, kendi icadı olan bir tür Ebced notasıyla kaydettiği eserler vardır: Zamanın hükümdarı Üçüncü Se­lim'in gene kendi buluşu olan Suzidi­lâra makamında bestelediği iki saz eseriyle ayni makamdaki Mevlevi ayini ve Seyyid Ahmed Ağa'nın peşrevi. Bu dönemde Türkiye batılılaşma yoluna girmiş ve bir şeyler değişme­ye başlamıştır. Ülke yeni arayışlar içindedir ve notada da yaşanır bu arayışlar.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

HASANKEYF VE MUSA

HASANKEYF VE MUSA

MERVANİLERİN HASANKEYF OYUNU

MERVANİLERİN HASANKEYF OYUNU

BİZANS - İRAN ÇEKİŞMESİNDE HASANKEYF

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Toplum Parçası

probiyotik

Aziziye Kahramanı: Nene Hatun

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun