Bugün son derece iyi olan sporcuları düşünün veya başarılı olmuş iş adamlarını düşünün. Peki bu durumlara gelmeden önce ilk başlangıçta ne yapıyorlardı acaba? Yani ilk başladıklarında tüm bunlara sahip olacaklarını biliyorlar mıydı ya da bu sahip olacağı şeylere sahip olabilecekleri, kazanacakları, başaracakları belli miydi? Hayır değildi tabi ki de. Burada olan durum, başlangıcı yapmak denilen o zor şeyi yapamayan insanlar olmalarıydı. Çünkü bir şeye başlamak aslında en zor şeylerden bir tanesidir.

Şöyle düşünün, bir iş kuracaksınız ama sıfırdan. Hadi o parayı biriktirin veya bir yerden bulun bakalım. Ya da çok iyi bir ressam veya müzisyen misiniz? Sizin eserlerinizi kabul edecek olan o şirketlere girmeyi deneyin bakalım. Başarabiliyor musunuz kolay kolay? Mesleğinizde çok iyi olacağınızı mı düşünüyorsunuz? En iyisi misiniz sizce? En iyi yerlere girmeyi bir deneyin bakalım. İlk başta, dahilinizde hiçbir şey yok ki. O zaman ilk adımı atmanın zorunluluğunu göreceksiniz.

Aslında hayatta başarılı olmuş pek çok insan belki de çok yetenekli, çok zeki, çok muhteşem, çok harika, çok enteresan olduğu için başarılı olmuyorlar. İlk adımı atıp içeri girmeyi bir şekilde başarabildikleri için belki de başarılı oluyorlardır. Belki de o başarılı dediğimiz pek çok insanın aslında sizden ya da bir başkasından çok da üstün bir farkı yoktur. İrade ve birazcık daha fazla zekadan başka.