Nitekim sosyal bilimcilerin, Post-Fordizm dönemine ilişkin isimlendirmeleri farklılık gösterse de bu isimlendirmelerin ortak vurgusu; serbest piyasa anlayışının popülaritesini arttırarak uygulama sahasını genişletmesi ile yarattığı rekabetçi piyasa ortamında Fordist sistemin akışkan olmayan -katı- ve tek düze üretim sisteminin yerini Post-Fordist üretim sistemine -esnek üretim ve birikim rejimine- bırakması ve bunun sonuçlarının toplumsal düzeyde yaşanmasıdır.
Post-Fordist sistem -esnek üretim ve birikim rejimi- yarı kalifiye işgücü tarafından ürün odaklı makineleşme ile sürdürülen üretimin, teknolojik gelişmeler doğrultusunda yaşadığı bir dönüşümdür. Bu dönüşüm ile Post-Fordist üretim sistemi enformasyon ve iletişim teknolojilerinden faydalanarak Fordist üretim sistemini hapsolduğu kalıplardan kurtarmaktadır. Bu bağlamda istiflemeye/stoklamaya yer vermeyen bir üretim anlayışı ile kaliteli, raf ömrü kısa ve standart olmayan ürünlerin üretilmesini mümkün kılan Post-Fordist sistem; tüketim talep çeşitliliğine uyum sağlayarak geniş ürün ve hizmet çeşitliliğini sunması ile Fordist üretim sisteminin, bireylerin gereksinim ve taleplerine ilişkin getirdiği kısıtlamayı ortadan kaldırmaktır. Nitekim üretim sisteminin çeşitlenen tüketici taleplerine karşı esneklik gösterebilmesi Post-Fordizmin işlevsel bir özelliğidir.
Post-Fordizmin temel dinamizmi; kapitalist sistemin kendini yeniden üretimini tüketim üzerinden kurgulamasına ve bireysel özerkliğin, tüketim kalıpları üzerinden inşa edilmesine imkân sunan ekonomik ve sosyal bir ortamın varlığıdır. Nitekim bu uygun ortam ile Post-Fordizm; sosyal sınıf sınıflandırmaları ve klasik sınıf politikaları yerine tüketici sınıflarına ve dağınık kimlik politikalarına yer vererek; tüketim kültürünü ve kültür endüstrisini hâkim kılmaktadır. Zira Post-Fordizm paradigması, tüketimin sürekli olarak arttırılmasını öngören bir iktisadi anlayışı yaşam biçimine dönüştürmektedir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız