20. yüzyılın başlarında Antonio Gramsci tarafından Amerikan toplumunun endüstriyel yaşam biçimini tanımlamak için kullanılan Fordizm; ilerleyen dönemlerde kapitalist endüstrileşmenin; II. Dünya Savaşı’ndan 1970’lere kadar uzanan dönüşüm sürecini betimleyen bir kavram olarak sosyal bilim alanyazınında yerini almıştır. Alanyazında Fordizm, genel bilimsel ilkelerin kullanılarak; iş bölümü ve uzmanlaşmaya dayanan ve seri üretim sistemiyle işleyen yoğun bir sermaye birikim süreci olarak ele alınmaktadır. Ancak Gramsci, Fordizmin planlı ekonomiye geçiş sürecindeki rolü ile sınırlı kalmadığını, yani Fordizmin sadece üretim sistemini biçimlendirmediğini, aynı zamanda toplumsal yaşamın her alanına sızan yönü ile yeni bir tip insan ve iş gören yaratma hususundaki önemine dikkat çekmektedir.37 Dolayısıyla Fordizmin, üretim sistemlerindeki dönüşümün toplumsal yaşama yansıyan yönüyle de ele alınması önem arz etmektedir.
Amerikalı otomobil üreticisi Henry Ford’un geliştirdiği seri üretimi, ekseriyetle de kapitalist endüstriyel üretim sürecinde uygulanan bilimsel ilkeleri betimleyen Fordist sistem; Batı kapitalizminde çığır açıcı bir yenilik olarak nitelendirilmektedir. Fordist üretim sistemi, Ford otomobil fabrikasında uygulanan; F. W Taylor’un (1911) Bilimsel Yönetim Yaklaşımı (bilimsel yönetim ilkeleri, verimlilik kavramı, hareket ve zaman etüdü çalışmaları) doğrultusunda geliştirilen; üretimin standartlaştırılmasını ve üretimde merkezi örgütlenmeyi temel alarak; seri üretimin, kitlesel üretime dönüştürülmesini ön gören bir sitemdir.
Kitlesel üretim sistemi ile standartlaştırılmış malların en az maliyetle pazara sürmeyi ve toplumun bütün üyelerinin tüketime iştirakini hedefleyen Fordist sistem, bu hedefler doğrultusunda tüketicilere estetikten yoksun ancak ucuz ve işlevsel bir ürün yığını sunmaktadır. Kitlesel tüketim için üretilen bu ürünlerin üretimi esnasında, tüketici tercihlerinin değil; üretici tercihlerinin baskın olduğu -Henry Ford’un dediği üzere; “müşteri istediği kadar araba satın alabilir, siyah olduğu sürece”- bir anlayış mevcuttur. Bu düşüncenin hakim olduğu Fordist üretim sistemine entegre edilmiş olan toplum; kitlesel üretimin gereksinim duyduğu sınırlı tercih ortamına uyum sağlayan, rutin ve tek düze davranma konusunda sıkıntı çıkarmayan fertler yetiştirmiştir.
Yorumlar
Bant üretimi büyük bir devrim oldu
kitleler yığınları değiştiriyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız