Günümüzde pek çok insan gerçekleri görmek yerine belli başlı kavramlara inanarak yaşamayı tercih ediyor. Burada inanarak yaşama konusu ise tam olarak şu şekilde. Mesela bir insan ben güzelim diyor. Peki güzel olmanın bir ölçütü var mı? Var. Pek çok insana sormak. Eğer varsayalım 100 kişiye sordunuz veya 100 kişiye sordunuz. 100 kişiden 90'ı size güzel dediyse siz güzelsinizdir ya da iyi görünüyorsunuzdur. Ama 100 kişiden 10 tanesi veya 20 tanesi size güzel dediyse siz iyi görünmüyorsunuzdur.
Ancak inanmak bu rasyonel bakış açısının önüne geçer ve bu araştırmayı yapmak yerine ya da bu araştırmayı yapmamış olmanın getirdiği sorgulamı iyice düşünceye sahip olmak yerine inanarak hemen konuyu kapatmayı tercih eder. Ben iyi görünüyorum. Bitti. İşte günümüzde pek çok insan bu ve bunun gibi inanç kavramları etrafında dönüyor. Çünkü bu inançlar aslında bireyin kendisini de psikolojik olarak ayakta tutuyor. İnsanlar olmak istedikleri kişi olduklarına inanıyorlar.
Tabii gerçekte pek çok öyle değil. Ama siz bunu onlara söylerseniz, yani onlara gerçekleri söylerseniz, size karşı belki de korkunç derecede büyük bir öfke duymaya başlayabilirler. Çünkü siz onların iç dünyalarını yıkmışsınızdır. Ve sizin yanınızdan uzaklaşmaya başlarlar. Bu sebepten dolayı gerçekler insanları sadece ama sadece yalnızlaştırır. Çünkü insanlar aslında gerçeklerle yaşamak istemezler.
Yorumlar
Gerçekleri herkes kaldıramaz
Zor durum
ben gerçekleri tercih ederim
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız