Bir insan için dışarı verdiği görüntü ile içinde var olan veya aklında sahip olduğu kapasitenin uyumlu olması son derece önemli bir konudur. Burada uyumdan kastettiğim şey aslında tam olarak şöyle bir şeydir. Diyelim ki siz dışarıya son derece özgüvenli, son derece iyi bir görüntü sunuyorsunuz. Bunu da yapabilirsiniz. Ancak siz bu görüntüyü dışarı sunarken sizin o konu veya o durum hakkında nasıl bir bilginiz, ne kadar gücünüz, ne kadar elinizde materyal var.

Yani siz o özgüveni karşılayacak kadar iyi bir altyapıya veya donanıma sahip misiniz? Şöyle düşünün, özgüven bir binaysa o binanın temelleri de, yani onu ayakta tutacak, onun içine dolduracak olan şey de, o binanın kolonları da sizin sahip olduklarınızdır. Gücünüz, bilginiz, tecrübeniz. Eğer siz görüntünüz ile elinizdekiler arasında bir uyum yakalayamazsanız, bu her aşırıdan zararlı olacaktır.

Görüntünüz elinizdekilerden daha fazlası olsa bile zararlı çıkacaksınızdır. Görüntünüz elinizdekilerden daha az ise de zararlı çıkacaksınızdır. Çünkü, görüntünüz elinizdekilerden daha az ise, insanlar size elinizdekileri kullanmanız ve kendinizi göstermeniz için bir şans vermeyecektir. Görüntünüz elinizdekilerden daha fazla olursa ise, bir noktada siz o görüntünün hakkını veremeyecek bir pozisyona düşeceksinizdir ve bu da sizin için kötü olacaktır. Uyum önemlidir.