Hayat, pek çok insan için pek çok farklı anlam ifade edebilir. Kimisi için hayat, keyif ve zevk alınması gereken, böyle yaşanması gereken bir süreçtir. Kimisi için ise hayat, varoluşun amacını bulması gereken bir yerdir. Kimisi için ise hayat, huzuru, mutluluğu aradığı yerdir. Kimisi için hayat, bir fedakarlıktır. Ülkesi için, başkaları için fedakarlık yapmak, onların iyi olmasını sağlamaktır. Kimisi için ise hayat, başka bir şeydir.

Benim açımdan ise hayat, çözülmesi gereken bir problemden ifadettir ya da çözülmesi gereken problemler silsilesinden ifadettir. Her sonuç kendi sebebini doğurur ve her sebeple yeni bir problem yaratır. Sonra o problemi çözersiniz ve çıkan sonuç yeniden başka bir neden olur ve bu süreç böylece gider, devam eder. Sonu gelmez. Bir düşünün. Doğdunuz, okula gittiniz. Okuma-yazmayı öğrendiniz. Yani bir problem çözdünüz. Sınavlara girdiniz, bir sürü problemler çözdünüz. Ortaokula geçtiniz, liseye geçtiniz. Sınavlara girdiniz, problemler çözdünüz.

Okul bitti, iş hayatına girmeye çalışıyorsunuz. Problemler yaşadınız. İnsan ilişkilerinde pek çok sorununuz var. Gene o problemleri çözmeye çalışıyorsunuz. Kendinizle ilgili sorunlarınız var. Bunlarla uğraşıyorsunuz. Bunları çözmeye çalışıyorsunuz. Çözemediğiniz her problem ise hayatta sizin canınızı sıkacak şekilde karşınıza çıkıyor. Bu da benim açımdan hayatın aslında hiç bitmeyen bir mücadele ve problem çözme yer olduğu anlamına geliyor. Sanki hiç bitmeyen bir sınav ya da problem gibi hayat.