Herhangi bir konuda çok büyük yerlere gelmiş insanların oraya nasıl geldikleri büyük bir soru işareti dedi. Genelde onlara sorduklarınızda çok çalışıp çabalamaktan söz ederler ya da büyük bir yetenekten söz ederler sizi. Ancak o ilk adım nasıl hatırlamış olabilir? Yani şöyle düşünün. Sizin çok başarılı olduğunuzun bilinmesi için sizin aslında dünyaya tanıtılabileceğiniz bir kurumla çalışmanız gerekir. Veya bunu yapabileceğiniz bir platformun olması gerekir. Peki siz bu kuruma veya platforma nasıl girdiniz?

Veya ilk aşamada bu kuruma veya platforma girerken nasıl yayıldınız? Nasıl seçildiniz? İşte o ilk adım aslında pek itiraf edilmese de şansın bir sonucudur. Veya önceden ayarlanmış bir çevrenin sonucudur. Çalışıp çabalamaktan bir sonucu değildir. Ne kadar yetenekli olsanız da ne kadar iyi olsanız da bir konuda sizi dünyaya tanıtabilecek veya büyük kitleleri ulaştırabilecek o ilk adımı atarken ya çok şanslı olmanız lazım ya da çevrenizin geniş olması lazım. O ilk adımı attıktan sonra ve insanları tanımaya başladıktan sonra gerisi zaten sizin yeteneğinizle kalıyor.

Sizin kabiliyetlerinizle kalıyor ama o ilk adımı atmak ve ilk girişi yapmak işte o şans ve çevreli ilgili. Bir düşünün sosyal medya platformları içinde bir sürü insan var ve hepsi bir sürü kitleye ulaşmaya çalışıyor, tanımak bilinmeye çalışıyor. Onca insanın arasından o platformlarda nasıl sıyrılırsınız? İşte burada şans da azalıyor, pardon burada çevre de azalıyor ve şans vaktörü daha da artıyor. İlk adım her zaman için şansa bakar ve çevreye bakar ve biraz da o platformun doğasını bilmeye bakar.