Bazen işlerin kötüye gittiğini görür ve müdahale etmek isteriz. Bu zaten işlerin kötüye gittiğini gören birisinin aklına gelen ilk şeydir. Müdahale ederiz ki işlerin kötüye gitmesini engelleyelim ve doğru olanı yapmaya devam edelim diye. Ancak bazen öyle durumlar gelir ki işlerin kötüye gitmesine izin veririz. Bunun en büyük sebeplerinden birisi, işleri kötüye giden durumdan bizim sevmediğimiz bir insanın veya alakamızda olmayan, rakibimiz olan bir insanın etkilenmesi ihtimaldir.

Ancak işlerin kötüye gitmesini sağlayan ve bizim buna izin vermemize neden olan bir sebep daha vardır ki o da akla hayale pek gelmeyecek bir durumdur. O durum ise, kötüye giden durumun sorumluluğunu almak istememek ve işlerin daha da kötüye gitmesine izin vererek insanlara bir ders vermektir. Burada ders vermek konusu şu şekilde açıklanabilir. İşlerin kötüye gitmesinin sebebi genellikle insanların yaptığı seçimlerdir.

Eğer biz bu seçimlerin olmasına müsaade edersek o zaman yaşanan bu durum bizler açısından bizim suçumuz olduğu için işlerin kötüye gitmesini gördükçe niye kötüye gittiğine dair bir ders de alırız. Kötüye giden durumun sorumluluğunu almak istememek ise biz kötüye giden bir durumu düzeltmeye çalıştığımız zaman eğer durum gerçekten çok fenaysa ve düzeltmesi gerçekten çok zorsa o zaman o durumun sorumluluğundan kaçmak da isteyebiliriz. Bunlarda akla gelmeyen diğer iki sebeplerdir aslında.