Bir şeyi yaşayamamak ama onu gözlemleyebilmek veya deneyememek ama onu gözlemleyebilmek, gerçekte olup bitenleri alnıma konusunda bizlere son derece yardımcı olabilir. Ancak bazı şeyler vardır ki sadece gözlemleyerek anlayamayız. Çünkü bazı olaylar bizim algılarımızı aşar. Her insanınkini aşmaz ama bizimkini aşabilir. Bu durumda ise devreye bir şey daha sokmak gerekir. Başka birisinin anladığı ve aktardığı bir bilgiyi kendi gözlemlerinizle birleştirdiğiniz zaman gerçeğe ulaşma konusundaki ihtimaliniz son derece yükselecektir.

Tabi bir şeyin gerçeğini anlamanın en iyi yolu onu yaşamaktır veya direkt daha yakından gözlemleyebilmektir. Çünkü yaşarken hem daha yakından gözlemleyebilir hem de olayın içinde olduğunuz için olaylar sıralamasını tüm ayrıntılarıyla görebilirsiniz. Bununla birlikte gözlem ve bilgi gerçeğe yaklaşmanızı sağlar çünkü bilgi sizin gözlemlediğiniz olaylara anlam vermenizi sağlar.

Böylece uzaktan bakınca da orada neler döndüğünü anlamanız pek zor olmaz veya neler olduğunu anlamanız pek zor olmaz. Tabi dediğim gibi hiçbir şey gerçek bilginin yerini tutamaz. Yani olayı hem görüp hem duyup hem yaşayıp hem hissederseniz gerçekten ne olduğunu çok daha iyi anlarsınız.