Normal olan nedir diye bir soru sorsak, eminim belli başlı kesimlerden birbirinden farklı cevaplar gelecektir. Dini değerlerine yakın insanlar, normal olanı da dini değerlerine göre tanımlayacaklardır. Ancak farklı değerlere yakın olan insanlar, normali de kendilerine göre tanımlayacaklardır. Bu sebepten dolayı normal kavramı aslında insanlar tarafından eğilip bükülmeye müsait bir kavramdır. Ve belli başlı araçlar kullanılarak belli başlı şeyler normalleştirilebilir veyahut da normallikten uzaklaştırılabilir.

Ve böylece insanların normal veya normal değil bakış açıları üzerinden ön plana çıkarılmak istenen unsurlar istenildiği gibi belirlenebilir ve insanlar şekillendirilebilir. Burada normalleştirme sürecinin en büyük haraçları medya, psikoloji ve bilimdir. Tabi bilim sadece söylem kısmında kalır genellikle. Tabi bazen pratikte de uygun olarak gösterilebilir. Öncelikle normal olduğu düşündürülmek istenilen şey medyada sunulur ve insanlar alıştırılabilir.

Daha sonra bunlar bilimsel verilerle desteklenerek normal olduğu yine gösterilmiş olur. Yani önce alıştırılır, sonra bilimsel verilerle bilimsel olabildiği, zararlı olmadığı veya ne olduğu istenildiği gibi tanımlanabilir. Ardından da normalleştirilerek insanlara sunulabilir. Bir düşünün bundan 50-60 yıl önce eşcinsellere bugünkü kadar normal bakılmıyordu. Ama artık bakılıyor. Kimse yadırgamıyor eskisi gibi. Çünkü normalleştirildi.