Bir insan açısından veya bir topluluk açısından en zor şeylerden birisi daha hiç olmamış, yapılmamış, denenmemiş bir şeyi var etmektir. Bunu şöyle düşünün. Diyelim, ampulün bulunduğu anı düşünün. Ampul bulunana kadar ampulün bulunabileceğini kim bilebilirdi? Veyahut da ampul bulunana kadar ampulü kafasında kim hayal edebilirdi? Düşünsenize, bir tuşa basıyorsunuz, o tuştan elektrik gidiyor ampule, ampuldeki filaman direnç gösteriyor ve bu gösterilen direnç sonunda ortaya bir ışık çıkıyor ve aydınlanıyoruz.

Kim hayal edebilirdi ki bunu? Ancak zamanında birileri akıl etmiş ve onlar akıl ettiği için biz ampulda aydınlanabiliyoruz. Bugün bize ampul çok basit bir şeymiş gibi geliyor ama icat edilene kadar insanların hayal bile edemediği bir şeydi pek çok insan için. İşte yeni bir şey bulmak ve onu kurmak bu kadar zor olabiliyor. Ampulün bulunması da hiç kolay olmadı.

Son derece zor ve meşakkatli oldu. Bu bütün yenilikler için geçerlidir aslında. Bu yüzden yeniliği bulan ve onu yaratabilen aslında en zor şeyi başarmış demektir hayattaki. Düşünsenize, çamaşır makinesini, bulaşık makinesini kim buldu? Veya hangi uluslar bu bulunan şeyi yaydılar? Bunlar çok önemli. Esas mesele yeni bulunan şeyi kullanmaktan ziyade onu bulabilmektir.