Bugünkü şehirlerimize baktığımız zaman, karşımıza çıkan yegane ve en berbat manzara belki de plansız şekilde oluşturulmuş binalar, yerleri tuhaf gözüken binalar, küçücük küçücük parklar, sıkış sıkış binalar. Yani plansız bir yapılaşma. Mesele her yerin gece konuda olması değil. Mesele gece konuda olmayıp, resmi bir şekilde, yasal bir şekilde yapılan yapıların iğrenç ve plansız bir şekilde yapılmış olması.

Bu kadarı bir dip dibe koymanın manası ne? Ya da insanların yaşam alanını bu kadar daraltmanın anlamı ne? Bunun iki tane anlamı olabilir. Bir, daha çok bina yapıp daha çok müteahhitin para kazanması. İki, daha küçük alana daha çok insan sığdırarak kontrol edilebilmeyi kolaylaştırmak ve insanları daha küçük alanlara tıkarak yapılaşmayı kolaylaştırmak.

Yani burada toplumu düşünen bir yapı yok. Bir kar amaçlı, iki yönetim amaçlı bir yapı söz konusu. Hem mimari olarak kötü, hem yaşam tarzı olarak kötü. Sıkış tıkış, insanı cinnet getirten tarzda bir yapılaşma.