Nesilden nesle devretme şeklinde gerçekleşen bir geleneğimiz var aslında. ‘’Kavuk’’ bunun sadece sembol olarak görünüş hali. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun güldürü geleneğini temsil eden kavuğun hikayesi 1920’li yıllara dayanıyor. Günümüze kadar gelen bu geleneği başlatan kişi ve kavuğun ilk sahibi Kel Hasan Efendi’dir. ‘’Nedir arkadaşım bu kavuk, haberlerde falan da gördüm ama ne ola ki bu?’’ derseniz. Bunu en iyi biçimde biz değil kavuğun sahiplerinden Münir Özkul’un şu sözleri anlatır: ‘’Altı yüz senelik bir kültürün, bir temaşa sanatının, tuluatın sembolüdür kavuk.’’. Her devir tesliminde törenler düzenlenen bu geleneğin sembolü olan kavuk bazen fes ile karıştırılmaktadır. Büyük usta İsmail Dümbüllü’nün fesi daha çok doğaçlama ve tuluat sanatını temsil eder. Kavuk ise orta oyunu ve güldürü geleneğinin vazgeçilmez sembolüdür. Bu güzel geleneğimizin ilk sahibinden son sahibine doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?
Kavuğun ilk sahibi ve bu geleneği başlatan kişi ‘’Kel Hasan Efendi’’ dir. 1874 doğumlu olan Kel Hasan Efendi’nin meleği ilk olarak yoğurtçuluktu ama sahip olduğu tiyatro aşkı onu döneminin güldürü ustalarının en önemlilerinden bir tanesi yaptı. O dönemlerde yaygın olan dramlara inat sürekli komedi oyunları sergiledi ve onun ‘’İbiş’’ tiplemesi kavuğun ortaya çıkmasına güzel bir neden oldu.
Kavuk ilk kez devrediliyor. Kavuğun ilk devredildiği kişi İsmail Hakkı Dümbüllü’dür. Kendisi Kel Hasan Efendi’nin çırağıydı ama bakmayın çırağı olmasına boynuz kulağı geçer derler ya aynı o şekilde sahip oldu kavuğa. 1897 Üsküdar doğumlu olan İsmail Hakkı Dümbüllü Türk Tiyatrosu’na ‘’dümbüllü tarzı’’nı kazandırmıştır. Doğaçlama sanatında olan eşsiz yeteneği ve hazır cevap oluşu dönemindeki sanatçılardan bir adım önde olmasını sağladı daima.
Devir teslimin ikinci adı Münir Özkul. 1925 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Münir Özkul henüz liseye giderken tiyatro ile tanıştı. 1968 yılında ‘’Kanlı Nigar’’ adlı oyunu izlemeye İsmail Dümbüllü, Münir Özkul’u izledikten sonra ona: ‘’Oğlum Münir benden sonra kavuğumu senin taşımanı istiyorum. Bu işe sen devam edeceksin. Vasiyetimdir bu. Sen kitaplı tiyatrodan geliyor olsan da yerine göre Pişekar, yerine göre Kavuklu olmayı başardın. Kavuk senin hakkın.’’ diyerek kavuğun devrini yapmıştır.
Kabuğun dördün sahibi Ferhan Şensoy’dur. 1951 yılında Samsun’da dünyaya gelen Ferhan Şensoy, tek kişilik ve stand-up türünden esinlenerek yazıp sahnelediği ‘’Ferhanca’’ adındaki oyunu sayesinde kavuğun sahibi oldu. Münir Özkul’un takdirini sahnelediği oyunların yanı sıra eski gelenekleri de devam ettirmesi ile kazanan Ferhan Şensoy elliye yakın oyun sergilemiş ve bir o kadarda televizyon dizilerinde rol almıştır.
1959 yılında İstanbul’da doğan Rasim Öztekin, Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular topluluğunda profesyonel sahne hayatına adım attı. 2016 yılında Ferhan Şensoy’dan kavuğu teslim alan Rasim Öztekin kavuğun beşinci sahibi oldu. Dizilerini, oyunlarını ve hatta sinema filmlerini anlatmamıza gerek yok sanırım her türlü rolü başarıyla sırtlayan Rasim Öztekin kavuğu da başarılı bir şekilde taşımıştır.
1973 İstanbul doğumlu olan Şevket Çoruh lisedeki eğitim hayatını bitirir bitirmez soluğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde aldı. Şevket Çoruh’un en çok dikkat çeken performansı, 2010 – 2011 yılları arasında sergilediği Broadway tarihinin en zor ve en uzun tek kişilik oyunu olan Mağara Adamı adlı oyun oldu. Tiyatro sevgisinin yetenekle harmanlanmış hali olan Şevket Çoruh kavuğun son sahibidir.
Aramızda olan olmayan bütün ustaların saygıyla ellerin öperiz. İyi ki varsınız.
Kavuk sahipleri kimlerdir? Kavuk kimde? Kavuk kime teslim edildi? Kavuk geleneğini başlatan kişi kimdir? Kavuk ne anlama geliyor? Fes ne anlama geliyor?
Yorumlar
Ne güzel bir gelenek
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız