Yeni bir işe girmek, yeni bir şeyler öğrenmek, yeni bir şeyler kurmak, hayatımızın pek çok alanında istesek de istemesek de yeni bir şeyleri hazırlanarak geçiririz. Bunu şöyle düşünebilirsiniz, yani çocukken bile liseye girmek için ortaokullu bazı sınavlara çalıştık. Sonra liseye girdiğimizde üniversiteye girmek için bir çaba gösterdik. Üniversiteye gittikten sonra üniversiteye bitirip işe girmek için çaba gösterdik. İşe bitirdikten sonra işte yükselip belli bir noktaya ulaşmak için hayatta belli şeylere ulaşabilmek için bir çaba gösterdik.
Yani kısacası sürekli olarak yeni bir şeyler ulaşmak için, yeni bir şeyler için belli bir çaba gösterdik. Ancak burada önemli olan olay bu yeni şeylere ulaşırken hayatta neler kaybettiğimiz konusu. Muhakkak ki yeni bir şeylere ulaşana kadar o yeni şeyin ne olduğunu anlayabilene kadar ya da ne olduğunu deneyimliğine kadar bir sürü deneme yanılma yöntemi uygularız.
Bu deneme yanılma yöntemleri arasında uyguladıklarımız bize maddi kayıplara sebep olabilir, manevi kayıplara sebep olabilir veya zaman kayıbına sebep olabilir. Burada manevi kayıptan kastettiğimiz şey, yeni bir şeyler deneyip başarısız olmak, sonuna ayağa kalkıp tekrar denemek, tekrar başarısız olmak, tekrar kalkıp tekrar denedik derken bu insanı manevi olarak yıpratabilir. Burada önemli olan şey ulaşmak istediğimiz veya ulaştığımız o yeni şeyin kaybettiğimiz zamana maddiyata ve maneviyata deyip değmediği konusudur. Bunun çok iyi ölçülüp biçilmesi gerekir.
Yorumlar
kayıp olarak bakmaya da biliriz
Kazandıklarımız her zaman kaybettiklerimize değsin
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız