İspanyol komutan Hernando Cortes ve tepeden tırnağa silahlı bir avuç askeri, Tenochtitlan kentinin kapısına ulaştıklarında gözlerine inanamamışlardı. Karşılarında, Venedik kentinin bile sönük kaldığı lüks ve büyük bir kent vardı... Bir gölün üzerinde kurulu olan kent, sayısız yapay adanın üzerine yayılıyor ve çok sayıda köprü, kanalların üzerinden adaları birbirine bağlıyordu. Çok geniş bulvarlara, sayısız tapınaklara sahip Tenochtitlan kentinin o tarihte nüfusunun 150.000 olduğu tahmin edilmişti. Bu rakam belki bugün için pek büyük bir şey ifade etmiyor, ama o tarihte Tenochtitlan'ı dünyanın en kalabalık bir-iki kentinden biri yapıyordu.
Uzun yıllar kendi bölgelerindeki diğer halklar tarafından "barbar" olarak nitelendirilmişlerdi. 13. yüzyılda, kendilerinden önce kuzeyden Orta Amerika'ya doğru yürüyüşe geçen Toltekler'i izleyen Aztekler, tam 2 yüzyıl boyunca bu bölgeyi ellerinde tuttular. Çok katı kurallara sahip aristokrasisi, gelişmiş kurumlarıyla tarihin en güçlü merkezi devletlerinden birini kurmuşlardı.
Bugün bütün tarihçiler, çıplak ayakla ve yırtık pırtık giysilerle kuzeyden güneye doğru hareket eden bu kavmin, çok kısa bir süre içinde nasıl böyle güçlü bir imparatorluk kurabildiklerini araştırıyor. Bir grup tarihçiye göre, çok mükemmel birer savaşçı olan Aztekler, aynı zamanda olağanüstü bir uyum yeteneğine sahiptiler... Örneğin, uzun göç yolları boyunca, önlerine çıkan her halktan kendileri için iyi olanı almayı becermişlerdi. Çok tanrılı dinlerinin de büyük ölçüde kuzeyde yaşarken temas halinde oldukları Kuzey Amerika yerlilerinin dini inançlarından kaynaklandığı belirtiliyor. Aztekler, kendilerini "Güneşin seçilmiş halkı" olarak görüyorlardı ve ona sık sık savaş esiri kurban ediyorlardı. Astronomi konusunda da zamanın diğer topluluklarına oranla çok daha ileri bilgilere sahiptiler.
Bugün tarihçilerin anlamaya çalıştıkları bir başka konu da böylesine kısa bir süre içinde 100-150 bin nüfusu bulan kentler oluşturan Aztekler'in kısa bir süre içinde bir avuç İspanyol "conquistador"u tarafından kısa süre içinde yıkılmaları.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız