Osmanlı elçisi Vlad'ın yanına dönerken tahta refakat edecek bir görevliyle de gelir. Bu aşamadan sonra Vlad'ın yapması gereken İstanbul'a gitmektir. Ancak Vlad İstanbul'a gitmek yerine hem elçiyi hem de tahta geçebilecek görevliyi orada öldürür. Bunu da bir baskınla yapar. Böylece kendisinin yaptığı anlaşılmaz. Ardından Fatih Sultan Mehmet'e bir mektup yazan Vlad cizyesini ödeyecek gücünün olmadığını belirtir. İstanbul'a gelemeyeceğini söyler çünkü tahta Macarların el koyabileceğini öne sürer. Ve İstanbul'dan kendi tahtına bir görevli getirilmesini ister.

Ancak tüm bu yalanları Fatih Sultan Mehmet anlamıştır. Çünkü Fatih Sultan Mehmet Vlad'ın Macarlarla iş birliği yaptığını anlamıştır. Fatih Sultan Mehmet, bu bilgiye edilmesinin ardından önemli bir paşasına, yanına birliklerini alarak, Vlad'la Rumeli topraklarında buluşmasını, ardından onu pusuya düşürüp, yakalayarak İstanbul'a getirmesini emreder. İşin kötüsü ise, Vlad da bu pusuda rağberden olur ve kendi pususunu kurar. Osmanlı paşasına saldırıp, onu birlikleriyle birlikte yok eder. Ardından Vlad, çevresinde bulunan diğer topraklara saldırır. Eflak çevresinde bulunan topraklara saldırmasının amacı ise, sonraki dönemlerde gelecek Osmanlı ordusuna desteği şimdiden kesmektir. Vlad bu konuda amacına ulaştıktan sonra 23.000 kadar Müslümanı katleder. Bölgede yaşayan Hristiyanlar ise kendi topraklarını alır.