Pilot Üsteğmen Cemal Bey, 'Ertuğrul' adlı uçağıyla yaptığı keşifte, İngilizlerin Çanakkale Boğazı'nın bir bölümündeki mayınları temizlediğini fark etti ve bu keşif, savaşın kaderini etkiledi. Goben ve Breslav gemilerinin Marmara Denizi’ne yeni sığındığı günlerdi. Osmanlı yönetimi gemileri satın aldığını açıklamış ve Amiral Souchon'u donanmanın başına getirmişti. Souchon'un ilk icraatı Boğazlar'ın güvenlik durumunu kontrol etmek oldu.
Osmanlı Bahriyesi'ne göre, Çanakkale ve İstanbul boğazlarının tahkimatı çok iyiydi. Ancak gerçekler biraz farklıydı. Özellikle Çanakkale'deki tahkimat hem silah hem de askeri teknik açısından oldukça geri kalmıştı. Amiral Souchon'un isteği üzerine, Almanya'dan Amiral Von Usedom, beraberinde 400 Alman deniz topçusu ve mayın uzmanıyla Türkiye'ye geldi. Türk tarafsızlığını korumak için de Von Usedom'a 'Kıyı Istikham ve Mayın Tarlaları Genel Müfettişi' ünvanı verildi.
Von Usedom, Ekim 1914'teki raporuna, Çanakkale Boğazı'nın savunması için topçu gücünden çok, mayın tarlalarına ağırlık verilmesi gerektiğini yazdı. Ve Türklerin başladığı mayınlama çalışmasını büyüterek 343 adet mayından oluşan 10 hatlık bir savunma hattı kurdurdu. Mayın hatları Boğaz'ın en dar yerine kadar, eşit mesafede 9 kilometrelik bir alana yayılmıştı. Ayrıca Almanya’dan yeni mayın tedarik etmek imkânsız olduğundan, Türklerce de üretilemediğinden, İstanbul Boğazı açıklarına Rusların döktüğü yüzer mayını toplayarak Çanakkale'deki mayın hatları takviye edildi.
29 Ekim 1914'te satın alınan Alman gemilerinin Rus limanlarını bombalamasıyla, Osmanlı devleti savaşa girdi. Artık Boğazlar savaşın stratejik bölgesini oluşturuyordu. İngiltere de Rusya'ya gereken yardımı göndermek için, Çanakkale Boğazı'nı deniz harekatıyla geçme kararını almıştı. 1915 Şubat'ında Çanakkale Boğazı girişinde müttefik gemileri bombardımana başladılar. Ancak savaş gemileri için mayınlar tamamen temizlenmeden, içerideki kaleleri imha edecek uzun mesafeli atışlar etkisiz kalıyordu.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız