Denizci ve tüccar bir toplum olduğu için Fenikeliler bir süre sonra bir yazım sisteminin gerekliliğini hissetmişlerdi. Çünkü yapılan hesapların kütüklere geçirilmesi ve kayıt altına alınması zorunluluğu çıkmıştı. Bu nedenle, önceleri Mısır hiyerogliflerinden hareket ederek bir alfabe sistemi geliştirdiler. Bu alfabe, M.Ö. 14 yüzyıldan itibaren önemli bir gelişme gösterdi. Bu yeni Fenike alfabesi 22 harften oluşuyordu ve tümü sessiz harfti. Alfabe sağdan sola doğru okunuyordu. M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren Fenike alfabesi tüm Akdeniz kuşağında yayılmaya başladı. Bugün tüm Avrupa alfabelerinin Fenike alfabesinden Yunan alfabesi aracılığıyla geldiği kabul ediliyor.
Fenikeliler ‘in zaman içinde Akdeniz ticareti sayesinde ulaştıkları refah düzeyi, bir süre sonra onların aleyhine çalışmaya başladı. Giderek komşuları olan ve daha çok askeri alanda gelişen Badillilerin, Asurluların, Persler ‘in ve Mısırlıların iştahlarını kabartıyorlardı. Ancak, bu krallıklar aynı zamanda birbirleriyle de çarpıştıkları için Fenikeliler bir süre daha onlar arasındaki iç dengeleri kullanarak ayakta kalmayı başardılar. Ancak, Sur kentinin tam 7 ay süren bir kuşatma sonucu Büyük İskender tarafından alınması Batı Akdeniz'deki Fenike egemenliğine son verdi. Parçalanan birliğin son kalıntıları olan yerel beyler kısa süre içinde Helen ordusuna teslim olmak zorunda kaldılar. Batı Akdeniz'deki Fenike uygarlığı bitmiş, ama meşaleyi bu kez onların kurduğu bir koloni olan Kartaca yüklenmişti. Ne var ki, tarihin belki de en büyük kumandanlarından biri olan Hannibal'ı yetiştiren Kartaca'nın sonu da acı oldu. Pön savaşlarının ardından Kartaca'yı ele geçiren Romalılar, kentte taş üstüne taş bırakmadılar ve Fenikeliler ünlü kahramanlarıyla birlikte tarihe gömüldüler.
Fenikeliler ‘in tarihe mal olmasından sonra bu bölge sayısız ulusun etkinliği altında kaldı. Samiler, Giritliler, Yunanlılar, Latinler, Haçlı Seferleri sırasında Normanlar ve M.S. 636 tarihinden sonra Araplar, Osmanlılar ve son yıllarda Fransızlar, bu topraklara damgalarını vurdular. Bütün bu halkların karışımı olan Lübnanlılar bugün kendilerini Fenikeliler ‘in torunları olarak görüyorlar. Aslında bugün Lübnan'ın tüm Ortadoğu'daki konumuna bakınca haksız olduklarını söylemek çok güç. Tarihte Fenikeliler bu bölgedeki yerel krallıklarla Yunan-Latin medeniyetleri arasında bir bağlantı unsuru olmuşlardı. Aynı şekilde bugün Lübnan'da İslam dünyası ile Hıristiyan dünya arasında bir köprü görevi görmeye çalışıyor. Her ne kadar kendisini yutmak için hazır bekleyen düşman güçlerin tam ortasında kaldıysa da.
Kronoloji:
M.Ö. 14.-13. Yüzyıl: Ougarit kentinin en güçlü olduğu ve tüm bölgeye egemenliğini kabul ettirdiği dönem...
M.Ö. 1200'ler: Ougarit kenti, Karadeniz'den gelen ve Hint-Avrupa dili konuşan kavimler tarafından yıkıldı.
M.Ö. 1000: Sur, Sayda, Biblos ve Beritos (Beyrut) kentlerinin kurulması...
M.Ö. 10.-5. Yüzyıl: Fenikeliler, batıya doğru açıldılar. Kıbrıs, Sardunya, Sicilya adalarında ilk kolonileri kurdular. Bunları Malta ve Güney İspanya sahillerindeki koloniler izledi. Bu dönemde Fenike kültürü ve etkinliği en üst noktaya ulaştı.
M.Ö. 814: Sur kenti gemicileri, Annone adlı komutanları öncülüğünde Kuzey Afrika'ya ayakbastılar ve Kartaca kolonisini kurdular.
M.Ö. 757-668: Asurlular, tüm Fenike kentlerini kendilerine bağladılar. Sadece Sur kenti bağımsızlığını korudu.
M.Ö. 7.yüzyıl: Babilliler ve Mısırlılar Fenike topraklarında bölge egemenliği için savaştılar.
M.Ö. 539-333: Bölgeye Persler egemen oldu. Fenikelileri serbest bıraktıklarından bu kentler yeniden gelişti. Fenike medeniyetinin ikinci baharı...
M.Ö. 332: Büyük İskender Sur kentini 7 ay süren bir kuşatma sonucu ele geçirdi. Tüm Fenike toprakları Helen Birliği'ne bağlandı. Bir Fenike kolonisi olan Kartaca, Sicilya ve İspanya'yı istila etti.
M.Ö. 264-146: Pön Savaşları; bu savaşların sonunda Kartaca kenti, Roma ordusu tarafından taş üstünde taş kalmayacak şekilde yıkıldı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız