Kasım 15, 2024

Fransa'ya Osmanlı'dan bakış: Yirmi sekizinci Çelebi Mehmet Efendi (III)

 Said Efendi hareketlerin­de daha geniş bir serbestiye sahipti ve başarıyla kendini Fransızca öğrenmeye ada­mıştı; Séte'de “şehri gezmeye çıkmış ve şeker fabrikasını görmüştü”; Paris'te tek başı­na Opera'ya gitmiş, Conti Prensi tarafından Clichy'de onuruna tertip edilen bir partiye katılmış ve sarayda düzenle­nen bir “uykusuz geceye” iş­tirak etmişti. Böylelikle babasının tecrü­besini tamamlama olanağı bu­lacak ve dönüşünde ilk mat­baanın kurulmasında bizzat rol alacaktı.

Fransa'ya Osmanlı'dan bakış: Yirmi sekizinci Çelebi Mehmet Efendi (III)

 Sefaretname, Fransızların gelenekleriyle ilgili çok az bil­gi içerir. Vurgulanan tek hu­sus melek yüzlü kadınların durumudur. Mehmet Efendi kadınlara erkekler tarafından gösterilen inanılmaz saygıyı (Fransız kibarlığı) ve özellikle kadınların hareket özgürlüğü­nü kaydetmiştir:

 

“Hareme kapatılmak bir yana kadınlar baş döndürücü bir hareketlilikle bir aşağı bir yukarı gitmekte, sokaklarda, mağazalarda ve operada arz-ı endam etmektedirler. “

 

Mehmet Efendi hayret ve hayranlık içeren bir üslupla bilim ve teknik uygulamalar­la, çeşitli sanatlara ilişkin ku­sursuz bilgiler aktarır. “Kral Bahçeleri” ve “Gözlemevi” gibi kurumlarla, bilimsel gelişme­nin nesnel temelini oluşturan araçları tasvir eder.

Fransa'ya Osmanlı'dan bakış: Yirmi sekizinci Çelebi Mehmet Efendi (III)

Midi Kanalı'nın havuzları, Marly'deki makine, aynaların parlatılması veya benzer konularda teknik hususlar ilgisi­ni çeker; yaptığı tasvirler ise işleyişi anlamakta güçlü bir kavrayışa sahip olduğunu göstermektedir. Sanat ve eğlenceler ise, onun diğer önemli keşifleridir. Mehmet Efendi'nin gördüğü müzik aletleri, gösteriler, bi­nalar, mobilyalar, biblolar ve özellikle bahçelere ilişkin ola­rak üstünde durduğu nitelik “yenilik” olmakla beraber, çar­pıcı olan, onun bu yeniliklere uyum sağlamada gösterdiği yetenektir.

Fransa'ya Osmanlı'dan bakış: Yirmi sekizinci Çelebi Mehmet Efendi (III)

Bu Doğulu bilgenin duyar­lılıkları ile XIV. Louis döne­minin “ince”, “klasik” estetik beğenisi arasında, kendiliğin­den bir uyum doğmuştur. Esasen endüstri çağının hemen eşiğinde, Doğu ile Batı arasında her şey o kadar da farklı değildi. İstanbul ve Pa­ris, laleler ve kuşlara ilişkin aynı hayranlığa tanıklık edi­yordu ve açık hava ışık gösterileri iki şehirde de modaydı. III. Ahmed ve XV. Louis'nin saray erkânı, avcılık ve özellikle yırtıcı kuşlarla avlan­ma konusunda benzer bir zev­ke sahipti.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Midemiz Hislerimizle Hareket Ediyor Olabilir Mi?
Diplomasi Uzmanı Yunuslar

Diplomasi Uzmanı Yunuslar

Yunuslar Islık Mı Çalıyor?

Yunuslar Islık Mı Çalıyor?

Yunuslarda Hiyerarşi

Yunuslarda Hiyerarşi

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Renksiz

probiyotik
bubble30
Nielawore

"İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun