Said Efendi hareketlerinde daha geniş bir serbestiye sahipti ve başarıyla kendini Fransızca öğrenmeye adamıştı; Séte'de “şehri gezmeye çıkmış ve şeker fabrikasını görmüştü”; Paris'te tek başına Opera'ya gitmiş, Conti Prensi tarafından Clichy'de onuruna tertip edilen bir partiye katılmış ve sarayda düzenlenen bir “uykusuz geceye” iştirak etmişti. Böylelikle babasının tecrübesini tamamlama olanağı bulacak ve dönüşünde ilk matbaanın kurulmasında bizzat rol alacaktı.
Sefaretname, Fransızların gelenekleriyle ilgili çok az bilgi içerir. Vurgulanan tek husus melek yüzlü kadınların durumudur. Mehmet Efendi kadınlara erkekler tarafından gösterilen inanılmaz saygıyı (Fransız kibarlığı) ve özellikle kadınların hareket özgürlüğünü kaydetmiştir:
“Hareme kapatılmak bir yana kadınlar baş döndürücü bir hareketlilikle bir aşağı bir yukarı gitmekte, sokaklarda, mağazalarda ve operada arz-ı endam etmektedirler. “
Mehmet Efendi hayret ve hayranlık içeren bir üslupla bilim ve teknik uygulamalarla, çeşitli sanatlara ilişkin kusursuz bilgiler aktarır. “Kral Bahçeleri” ve “Gözlemevi” gibi kurumlarla, bilimsel gelişmenin nesnel temelini oluşturan araçları tasvir eder.
Midi Kanalı'nın havuzları, Marly'deki makine, aynaların parlatılması veya benzer konularda teknik hususlar ilgisini çeker; yaptığı tasvirler ise işleyişi anlamakta güçlü bir kavrayışa sahip olduğunu göstermektedir. Sanat ve eğlenceler ise, onun diğer önemli keşifleridir. Mehmet Efendi'nin gördüğü müzik aletleri, gösteriler, binalar, mobilyalar, biblolar ve özellikle bahçelere ilişkin olarak üstünde durduğu nitelik “yenilik” olmakla beraber, çarpıcı olan, onun bu yeniliklere uyum sağlamada gösterdiği yetenektir.
Bu Doğulu bilgenin duyarlılıkları ile XIV. Louis döneminin “ince”, “klasik” estetik beğenisi arasında, kendiliğinden bir uyum doğmuştur. Esasen endüstri çağının hemen eşiğinde, Doğu ile Batı arasında her şey o kadar da farklı değildi. İstanbul ve Paris, laleler ve kuşlara ilişkin aynı hayranlığa tanıklık ediyordu ve açık hava ışık gösterileri iki şehirde de modaydı. III. Ahmed ve XV. Louis'nin saray erkânı, avcılık ve özellikle yırtıcı kuşlarla avlanma konusunda benzer bir zevke sahipti.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız