Konstantinopolis'in ele geçirilmesi ve Yunan Yarımadası'nda, özellikle Mora'da yapılan olaylar, Trabzon Rum İmparatoru açısından büyük bir endişe kaynağı haline gelmeye başlamıştı. O biçim endişe kaynağı olan yegane durum, Fatih Sultan Mehmet'in kendinden önceki hükümdarlardan farklı olarak Konstantinopolis'i ele geçirebilmiş olmasıydı. Trabzon kenti de son derece sağlam surlara ve iyi bir konuma sahipti ama Konstantinopolis'in düşürülebilmiş olması kendisinin de düşürülebileceği anlamına geliyordu ki bu Trabzon için son derece korkunçtu.

Bu yüzden Trabzon Rum hükümdarı Fatih Sultan Mehmet ile her zaman için arasını iyi tutmaya çalıştı. Fatih Sultan Mehmed de ilk başlarda, özellikle daha Konstantinopolis'i almadan tahta geçtiği ilk zamanlarda Trabzon Rum İmparatorluğu ile iyi ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Ancak zaman içinde Trabzon Rum İmparatorluğu'nun yanındakiler bunun aldatıcı bir maske olduğunu ve 2. Mehmed'in büyük bir tehlike yarattığını da söylediler. İmparator için ilk başlarda Selçuklu döneminden beri kendisine yapılan ve başarısız olunan sallarılar büyük bir güven kaynağı oluşturabilirdi. Ancak Fatih farklıydı ve Konstantinopolis'in alınmasıyla bu farkını daha da göz önüne çıkaracaktı. Fatih İmparator açısından en büyük korku kaynaklarından birisi haline gelecekti. Trabzon kentine güvenilebilirdi, savunmasına ve geçmişine güvenilebilirdi ama Konstantinopolis'in düşmesi tamamen yeni bir olay olmuştu. Ve kralın hükümdarı yanındakiler haklı çıkmıştı. Fatih güvenilemezdi.