Kasım 15, 2024

İskitler (III)

İskitler'in tek bir dili mi konuştuğu, yoksa ayrı dillere sahip farklı halklar topluluğu mu oldukları tartışma konusu. Büyük olasılıkla içinde Moğol unsurlarını barındıran Mete'nin Hunları gibi karışık bir topluluktular. Konuştukları dilin Hint-Avrupa kültürünün parçası Doğu İran dillerine benzediği biliniyor. Eski Yunanlılar ve Çinliler'e göre, süt beyazı tenli, sarışın ya da kızıl saçlıydılar. Ancak kalkık, küçük burunlu ve çekik gözlü olduklarını gösteren mezar kabartmaları da var. Göçebe halklarının tümü karışıktılar; ama, onları oluşturan Hint-Avrupalı, Moğol, Kafkasya ve Avrupa öğelerini ayıklamak, yağma için bir şef altında toplanmış boyları ve oymakları ayırmak çok zor. Belki de Hint-Avrupalılar Karadeniz'in kuzeyinde değil, Urallar'ın güneyinde, Volga Irmağı'nda ortaya çıktılar.

İskitler (III)

Göçebelerin, Hint, Avrupa ve Asya ırklarıyla sürekli yenilendikleri ve kültürlerinin çok hızlı evrimleştiği göz önünde bulundurulunca, araştırmacıların işinin zorluğu anlaşılıyor. Ural-Altay dil grubunun, yani Fin-Ugur, Türk ve Moğol dillerinin kökenini Orta Asya'da aramalı. Ancak hareketli bir toplumun içinde ayırıcı çizgiler bulmak neredeyse olanaksız.

İskitler (III)

Barış zamanı küçük boylar ve klanlar çobanlık yapıyor, yağma (geçim sağlama etkinliği) ve savaş zamanı birleşerek etkili şefler liderliğinde 100.000 atlıya (yedek atlarla birlikte 300.000) varan ordular oluşturuyorlardı. Öküzlerin çektiği arabaların üstüne yerleştirilmiş yurtlardan (keçe çadırlar) oluşan taşınabilir yerleşimler, yerleşik ulusların erişemediği lojistik desteği mümkün kılıyordu.

İskitler (III)

Evet Tuğrul ve Çağrı Beyler, Mete Han, Bilge Kağan ve Cengiz Han da aynı yöntemi uyguladılar. Büyük çaplı tarım yapmayan göçebenin, yerleşik uygarlıkları yağmalaması zorunluydu. Yerleşik düzene geçtiğinde ise, göçebe kültürünü, kimliğini yitirmesi tehlikesi vardı. İskitler, buğday tarımını yaygınlaştırarak Attila'nın Hunları'nın tahta kulübelerden oluşan kentlerinin öncüleri oldular ve kimlik yitirmeden yerleşikliğe geçmekte insanlığa bir örnek sundular. Ancak, klasik anlamda barbar ya da eli kanlı katil değildiler. Yazılı hukukun hüküm sürdüğü uygarlıklara göre, dağınık yaşayan göçebenin ülkesinde oluk gibi kan akmasını önlemenin tek yolu, törelere bağlılıktı ve İskitler de düzenlerini böyle korudular.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Midemiz Hislerimizle Hareket Ediyor Olabilir Mi?
Diplomasi Uzmanı Yunuslar

Diplomasi Uzmanı Yunuslar

Yunuslar Islık Mı Çalıyor?

Yunuslar Islık Mı Çalıyor?

Yunuslarda Hiyerarşi

Yunuslarda Hiyerarşi

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Renksiz

probiyotik
bubble30
Nielawore

"İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun