Edward 1553'te ölünce İngiltere'deki karışıklık daha da arttı. Aragonlu Catherine 'in kızı Mary Tudor, Katolik olduğu için, tahttan feragati istendi. Babası yeniden evlenince, Mary Tudor annesiyle sürgüne gönderilmiş, piç denilmiş, Elizabeth'in doğmasından sonra çok kötü muamelelere maruz kalmıştı. Ancak Katoliklerin desteğiyle tahta çıktı ve 1558’de ölünceye adar art arda darbelerle uğraştı.
İspanya veliaht prensi II. Felipe ile başarısız evliliği tepkileri artırdı, ancak ortaya bir veliaht çıkmayınca, Mary'nin aynı zamanda “İspanya Kraliçesi” olma hülyaları yarım kaldı ve Felipe onu terk edip gitti. O yıllarda politik evlilikler yapan asilzadelerin aşkı başka yerde aramaları, yadırganacak bir davranış sayılmıyordu. İspanyollar İngiltere'yi Katolik saflara çekmeye çalışıyor; Mary ise, Amerika kolonilerinden, Napoli ve Hollanda 'ya kadar uzanan büyük topraklarda Katolik İspanya ile politik ve dini birlik hayalleri kuruyordu.
Felipe gidince Mary'nin hem politik hem de kişisel hayalleri yıkıldı. İlk başta ılımlıydı; ama yıprandıkça sertleşti, komplocuları ve Protestan din adamlarını idama başlayınca, “Bloody Mary” (Kanlı Mary) olarak anılmaya başlandı. Onun hükümdarlığı sırasında Elizabeth’in hayatı pamuk ipliğine bağlıydı. Mary Tudor ölünce, yerine tahtın üçüncü varisi Elizabeth geçti, O da Protestanları tutacak ve İngiltere bir yandan Vatikan ile yollarını kesin olarak ayırırken diğer yandan da denizlerde hâkimiyet kuracaktı.
Elizabeth ülkesini büyük bir dünya gücü haline getirecek; ama o da iktidarını sağlama almak için, Mary Stuart’ı öldürmek zorunda kalacaktı. Mary Stuart 1558’de “Fransa Kraliçesi” olmuş; fakat ertesi yıl dul kalınca bu unvanını yitirmişti. Dul bir eski kraliçe olarak burada ömrünü tüketmeye niyeti yoktu: Saint-Barthélemy Katliamı'nın düzenleyicilerinden olan kayınvalidesi Medici'li Catherine’nin baskısı altında yaşamak hiç de kolay bir iş değildi!.. Daha küçük bir ülkenin kraliçesi olup İngiliz tahtı üzerindeki iddiasını sürdürmek üzere, İskoçya'ya döndü.
Bu iddiasını açıklaması ileride büyük bir ihtiyatsızlık olarak değerlendirilecekti! Koyu bir Katolik olan Mary, İskoçya'da İngilizlerin de desteğiyle yaygınlaşmakta olan Protestan tebaasına karşı şiddet uygulayınca, kısa sürede huzursuzluk arttı. 1565'te ahlaksızlığıyla tanınan kuzeni Darnley lordu Henry Stuart ile evlendi. Bu evlilik, Morley ve Hamiltonlar tarafından yönetilen bir isyana yol açtı; isyan bastırıldı ama muhaliflerin hıncı dinmedi. Öfke, Mary Stuart'ın yarı Fransız, yarı İtalyan sekreteri Rizzo'ya yöneldi: Kocası Darnley onu kıskanıyor, Protestanlar ise, papanın ajanı olarak görüyorlardı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız