Sonunda Konstantinopolis ele geçirilmişti, yağmalar her yerde sürüyordu ve sadece ufak tefek birkaç noktada direniş kalmıştım. Osmanlı orusu tümüyle şehre girmişti, ancak Bizans İmparatoru bulunamıyordu. Ve ona ne olduğu ile ilgili kimsenin net bir bilgisi yoktu. Sölenenlere göre İmparator ya savaşırken kılıç darbeleriyle ölmüştü ve Yüzü tanınmaz hale gelmişti. Ya da kacan askerlerin arasında ezilerek ölmüştü ya da kafası gövdesinden ayrılmıştı ve kafasının nerede olduğu bilinmiyordu. Sonuç olarak İmparator bir türlü bulunamıyordu.
1453 yılının 29 Mayıs günü İstanbul alınmıştım. Fatih Sultan Mehmet top kapı yönünden Fethi Dilen İstanbul'a giriş yaptı. İlk gittiği her ayasofya oldu ve Ayasofya'ya gittiğinde içeri sığınmış halkın dışarı çıkarılmasını emrettim. Ardından Ayasofya'daki mozaikleri ve tarih eserleri incelemeye koyuldu. Hatta mozaikleri çalan bir askeri bile azarladı ve bu olaydan sonra şehire koyduğu 3 günlük yağma izinin hemen kaldırılmasını emrettiği söylenir. Emri uymayanlarınızı idam edileceğini söyler. Konstantinopolis'in Fethi ile yani İstanbul'un Fethi ile Fatih'te başka savaşların yaşanmadan kazanılmasını sağlamıştır. Örneğin Galata, Fatih Sultan Mehmet'e teslim edilmiştir. Ortada herhangi bir savaş olmamıştır. Çünkü İstanbul'un düştüğünü gören pek çok lider İstanbul'da yaşanan yıkım ve yağmanın kendi şehirlerinde de yaşanmasını istememiştir.
Yorumlar
Takip ediyorum.
İstanbul yağmalanamayacak kadar kıymetli
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız