Düz ya da alacalı, çiğ ya da turuncu, sarı renk doğanın her ışıltısında birdenbire ortaya çıkar. Birçok hayvan öfkesini göstermek için kırmızıdan çok sarıdan yararlanır. Üretme kolaylığı nedeniyle, sarı çok yaygın renktir. Az miktarda pigmentle (karetenoidler 585-575 nanometrelik dalgaları yansıtırlar) parlak bir sarı elde edilir. Yalnız bitkilerce sentezlenen bu moleküller, hayvanlar tarafından besinlerden alınarak, "yeniden işlem" görürler. Sarı kanarya, lüteinlerini, beslendiği bitkilerden ve tohumlardan bu yolla üretir. Tüy değişimi sırasında kanaryanıza sentez karotenleri verirseniz, parlak kırmızı tüylerle donandığını görebilirsiniz.
Domates nasıl kırmızı karotenleri (likopenler) ortaya çıkarmak üzere klorofillerini yitirerek kızarırsa, limon da sarı karotenlerini (ksantofiller) göstererek tohum toplayan kuşlara "artık olgunlaştığını" haber verir. Likopenler ve karotenoidler, büyük bir ailenin üyeleridir. Ancak, molekül yapılarındaki farklılık nedeniyle ayrı renkler verirler.
İnsan gözünü, gözbebeğine yayılan melaninler, kartalınkini ise retinada depolanmış sarı pigmentler renklendirir. Bu pigmentler, bazı zıt renkleri algılama yeteneğinin sözgelimi- çok yüksekte uçarken yeşil bir fonda kahverengi bir tavşanı görme gibi -artmasını sağlar.
Mavi fon üstünde sarı, Hint Okyanusu'nda yaşayan bu denizatı için kolay seçilebilir bir zıtlıktır. Kalabalık bir ortamda, renkler resmi kimlik kartı yerine geçer, hayvanların kolaylıkla tanınmasını sağlar. Mercan kayalıklarında dolaşan balıklar, bu nedenle canlı renklerle bezenmişlerdir.
Altın, rengini ne bir pigmentten ne de içerdiği bir mineralden alır. Onun rengi bir ışık oyunundan kaynaklanır. Bütün metaller gibi, tayfın tamamına yakın bir bölümünü yansıtma özelliğine sahiptir. Bu bağlamda, gümüş gibi metalik beyaz görünmesi gerekir. Ama seçici yüzeyi, ötekilerden çok daha yoğun ölçüde sarı dalgaları yansıtır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız