Yeryüzünde tarım ilk kez, Mezopotamya'da, Fırat ile Dicle nehirlerinin arasında yapıldı. Son derece verimli olan bu topraklan doğa, kendiliğinden gübreliyordu. Bu nedenle doğa, bu yörede M.Ö. 2500 yıllarında başladı ama nehirlerin sulamadığı yerlerde insanların gübre gereksinimleri M.Ö. 900 yılında başladı.
Yunanlılar, ektikleri alanlardan daha iyi ürün almak için insan ve hayvan ölülerini, özellikle üzüm bağlarının altına gömerek, gübrelemeyi sağladılar. Ayrıca, asmaların dibinde kestikleri hayvanların kanlarıyla toprağı beslediler. Ayrıca başta at, inek ve koyun olmak üzere çeşitli hayvanların dışkıları da yüzyıllar boyunca gübre olarak kullanıldı.
16. yüzyıldan itibaren Avrupalı bilim adamları, bitkilerin büyümelerindeki gizemi anlamak için çalışmalara başladılar. Kimileri, bitkilerin beslenmesinde en önemli unsur olarak suyu görüyor, tüm besinlerin su yoluyla bitkiye ulaştığına inanıyordu. 1700 yılında, İngiliz jeoloji ve fizik uzmanı John Woodward, bitkileri asıl besleyenin, sudaki insan ve hayvan kalıntıları olduğunu saptadı.
18. yüzyıldan itibaren, tarım bir endüstri kolu haline geldi ve bunun doğal bir sonucu olarak yapay gübre elde etmek için çalışmalar başladı. 19. yüzyılda Alman kimyacı Justus von Liebig tarafından geliştirilen yapay gübre çalışmalarını, 1842 yılında İngiliz bilim adamı Sir Johu Bennet Lawes sonuçlandırdı ve tarımda yeni bir çığır açıldı.
Yorumlar
Gübreleme oldukça eskiymiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız