Amerikalılar çaresizdi. Sonradan ABD başkanlığı da yapacak olan Thomas Jefferson, Fransa'daki büyükelçiliği döneminde korsanlığa karşı uluslararası bir koalisyon kurmaya niyetlendi. Jefferson'un bu amaçla görüştüğü İngiltere, Fransa, Portekiz, Danimarka, İsveç, Venedik, Malta, Napoli ve İki Sicilya krallıklarının, bu tür bir koalisyon kurmaya gönüllü olmadı.
Dönem, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulduğu yıllardı ve ABD Kuzey Afrika'nın Türk ve Arap korsanları ile baş etmek bir yana, kendi sahillerini bile koruyamamaktaydı! Cezayir korsanlarının istekleri, Amerika kıtasında büyük öfkeye yol açtı. Halkın tepkisinden çekinen, ama Akdeniz'deki ticaret gelirinden de olmak istemeyen kongre gizli bir karar çıkardı. Amerikalıların meydanlarda "Savunmaya milyonlar harcamaya evet, ama tehdide kuruş yok" (Millions for defence, but not a penny for tribute) sloganlarını attıkları dakikalarda, New York limanından sessiz sedasız kalkan bir gemi, Cezayir Dayısı'na götürmek üzere para dolu 26 varili taşımaktaydı! İnternet üzerinden de kolaylıkla erişebilecek Ulusal Kongre Kütüphanesi kayıtlarına göre, Amerika Birleşik Devletleri, 1800 yılı bütçesinde, 2 milyon dolar "haraç ödemeleri" ne ayrılmıştı. Bir başka deyişle, o günkü ABD bütçesinin yüzde 20'si!
Mayıs 1800'de, George Washington'un ünlü amirali Bainbridge, Cezayir Dayısı Mustafa Bey'e her zamanki haracını ödedi. Tam ayrılacakken, Cezayir Dayısı, bir elçisini padişahın İstanbul'daki sarayına götürmesini istedi. Bainbrigde bu isteği kibarca reddetmeye çalışsa da Cezayir Dayısı emretti:
"Sen bana haraç ödediğinde kölem oldun demektir. Bu yüzden sana canımın istediği gibi emretmeye hakkım var!"
Kalenin silahlan Bainbridge'in firkateynine nişan almıştı ve kimse izin almaksızın limandan çıkamazdı. Kalenin ağır silahları ve becerikli topçuları vardı. Bu yüzden Brainbridge boyun eğdi ve Amerikan bayrağını pruvada, Cezayir bayrağını ise kıçta dalgalandırma şartıyla talebi kabul etti.
Bu anlaşmada dikkat çeken bir diğer husus, anlaşmanın 11. maddesinde "Hiçbir şekilde köklerini Hıristiyanlık dinine oturtmayan, Amerika Birleşik Devletleri" gibi bir ibarenin kullanılmasıdır! Ertesi yıl anlaşma biraz daha genişletildi. Önceki haraç miktarına ek olarak, 36 toplu Crescent firkateyni Cezayir Dayısı'na "hediye" edildi. 1797 yılının haraç listesinde ise, bir başka firkateyni, Hamdullah'ı görüyoruz. Amerika Birleşik. Devletleri çaresizlikten, kendilerini haraca bağlayan Türk ve Arap korsanlara "donanma" düzmekteydi.
Trablusgarp Beyi'nin hizmetindeki Türk korsanların ise hayal gücü daha da genişti. 1798 yılı için Amerikalıların vereceği 115.000 dolar haracın dışında, bir küçük madde daha kondu anlaşmaya: Trablusgarp ufuklarında görünen Amerikan gemilerini selamlamak için gemi başına bir fıçı barut. Trablusgarplıların ufukta bir Amerikan gemisi gördükleri zaman nasıl sevindiklerini tahmin etmek zor değil. Sadece o yıl, "yanlışlıkla" 82 mürettebatlı bir Amerikan ticaret gemisi yağmalandı!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız