İstatistiklere göre bir erkek, ortalama ömrünün 100 gününü traş olarak geçiriyor. Bu uygulamanın tarihini kesinlikle saptamak olanaksız ama izlerinin binlerce yıl öncesine dayandığı söylenebilir. Tıraş olmanın en eski kanıtı:
1991 yılında Avusturya Alpleri'nde buzullar arasında 5.200 yıldır yattığı belirlenen Alp Çobanı" Ötzi'de bulundu. Yüzünde sakal veya bıyık yoktu ve saçları yeni kesilmişti. Ayrıca, Girit'teki Minos kültürü erkekleri de yaklaşık 2.500 yıl önce, bu dönemden kalma bronz usturalardan anlaşıldığı gibi traşlı dolaşıyorlardı.
Bugün olduğu gibi, geçmişte de erkekler din, moda ve toplumsal konum gibi nedenlerle tıraş oluyorlardı. Roma'da yalnızca özgür yurttaşlara tıraş olma hakkı tanınmıştı. Papa IX. Leon, 1050’de Katolik papazlara sakal ve tepe tıraşını bir "arınma" eylemi olarak zorunlu kılmıştı.
Sakal tıraşı eylemi, 1895'te Amerikalı King Gillette'in (jilet terimi onun adından geliyor) güvenli usturayı, 1901 tarihinde de yerinden çıkarılabilir jileti keşfinden sonra çok kolaylaştı. 1931 yılında Amerikalı Schick'in buluşu olan elektrikli tıraş makinesi ile son aşamaya ulaşıldı. Günümüzde, tıraş olma modasına uymak diye bir zorunluluk yoktur.
Yorumlar
Olmazsa olmaz
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız