Bu konuda ilk başarıyı, La Plata polisi, 1892 yılının temmuz ayında gösterdi. 29 Haziran günü Buenos Aires'in banliyölerinden Necochea'da Francisca Rojas adlı bir kadın, çığlık çığlığa evinden fırladı. Üstü başı kan içindeydi. Saldırıya uğradığını ve çocuğunun öldürüldüğünü söylüyordu. Kadın, bir çiftlikte işçi olarak çalışan komşusu Velasquez'i suçladı.
Velasquez, uzun süredir kendisiyle evlenmek istiyordu. Genç işçi, aynı akşam tutuklandı ve itirafa zorlandı. Bu sırada, polisin kulağına bazı söylentiler geldi. Bu dedikodulara göre, kadının evlenmek istediği bir başka adam vardı. Ama bu adam, çocuklu bir kadınla evlenemeyeceğini söylüyordu. Bunun üzerine poliste bazı kuşkular baş gösterdi.
8 Temmuz günü, La Plata'dan gelen Müfettiş Eduardo Alvarez, olaya el koydu. Soruşturma sırasında, kadının yaşadığı kulübenin kapısında bazı kanlı parmak izlerine rastladı. Alvarez, izlerin bulunduğu bölümü keserek, incelemek üzere La Plata'ya gönderdi. Bu arada, kadının suçladığı adamın parmak izlerini de alıp La Plata'ya göndermeyi unutmamıştı. Sonunda, kanlı parmak izlerinin kadına ait olduğu anlaşıldı.
Bu kanıt karşısında sorguya çekilen kadının dili çözüldü ve suçunu itiraf etti. Sevdiği adamla evlenebilmek için kendi çocuğunu öldürmüştü. O dönemde, Arjantin'de kadınlara idam cezası verilmediğinden, ömür boyu hapse mahkûm oldu.
Yorumlar
Kaçmak artık daha da zor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız