Sadece Hindistan'a değil, Kuzey Afrika ülkelerine, özellikle Fas'a gidenlerin en çok ilgisini çeken şeylerden biri de yılan oynatıcılarıdır. Yılan oynatıcısının yılanının sepetinden çıkartıp oynatmasının, onu bir tür hipnotize etmesinin, flütünden ya da flüte benzer çalgının çıkardığı seslerle hiç bir alakası yok. Cidden yok. Çünkü:
Kobra yılanları aslında sağırdır. İşitme organı ve buna bağlı sinirlere sahip değiller bu yüzden; sesleri duyması mümkün değildir. Onlar sadece yerden, yani topraktan gelen titreşimleri hissedebiliyorlar. Yılanlar titreşimlere karşı çok hassastırlar. Aslında yılanın sepetinden çıkıp, dikelip aldığı pozisyon saldırı pozisyonudur. Kobra gövdesinin ön bölümünü havaya diker ve boynunu açarak genişletir. Bu hareketi boyun kaburgalarını birbirlerinden ayırarak yapıyor, bu da ekstra bir bilgi olarak kalsın burada.
Yılan oynatıcısı elindeki flütü ya da benzer aleti sağa sola sallayarak yılanın baktığı hedefin yerini sürekli değiştirir. Yılan flüte doğru kafasını oynattıkça izleyenler sanki yılan dans ediyormuş gibi görürler. Ama aslında yılanın sallanması fiziksel bir olay. Onu vücudunun üst kısmını yerden yükseltebilmek için yapıyor ve sallanmayı kestiği an kesinlikle yere düşer.
Kobra yılanları türünün hepsi tabii ki de bir değil. Yılan oynatıcıları genellikle gördükleri her şeye anında saldıran Kral Kobrası'nı tercih etmezler. Canına kastı yoksa tabi ki. Bunlar aynı zamanda dünyanın en büyük zehirli yılanlarıdırlar. Boyları 5 metreyi geçer, en kuytu yerlerde yaşarlar ve diğer kobraların aksine insandan kaçarlar.Yılan oynatıcılarının tercihleri daha sakin olan ve yemeyi gözünün kesmediği büyüklükteki objelere saldırmayan Asya kobralarıdır.
Yorumlar
Ben bunun sadece filmlerde olduğunu sanırdım demek gerçekmiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız